ANKARA-ÇAMLIDERE-İNCEÖZ KÖYÜ
   
  Ankara-Çamlıdere-İnceöz Köyü-Koca Harman
  86-Köy Tarihi,Lakaplarımız
 
ULEMA YATAĞI, ASİL İNSANLARIN GÜZEL KÖYÜ !




Balkanlara giden Başbakanımıza sevinen Evladı Fatihanlar..

KÖYÜMÜZÜN KURULUŞU VE TEMELİ
Köyümüzün kuruluşunda 10 sülalenin adı geçer. Köylü evvelde
az çok hepsi birbiriyle akrabadır. Köyümüzü kuran bu sülaleler şunlardır:

-HACIVELİOĞULLARI (Koçak ve Özcanlar)
-KÖPRÜLÜOĞULLARI (Çakır, Erdoğan, Durkan, Kaya, Ünal)
-HEVECİOĞULLARI (Yavuz, Aydın, Öztürk, Özkan,Yıldırım,Dündar)
-SARIMUSTAFAOĞULLARI (Sarı, Doğanay, Özdoğan, Keskin)
-ÇOLAKOĞULLARI (İnci, Taşdelen,Çimşir)
-ÇELEKOĞULLARI (Albayrak, Gürbüz, Güneş,Esen)
-DURALİOĞULLARI (Gökdemir, Yaman, Acar,Koç)
-ÖZBEKOĞULLARI (Demirtaş, Demirel, Özçelik, Gülmez, Çevik)
-KÜRDOĞULLARI (Doğan, Erdoğan, Coşkun,Tekin)
-KARADAYILAR (Derebaşı, Arslan, Çetinkaya)

Bu bilgiler kesin olmamakla doğruya çok yakındır. İnceözü
görmemiş gençlere fikir vermek; vatanlarını, topraklarını
unutturmamak ,birlik ve beraberliğe katkıda bulunmak gayesiyle
kaleme alınmıştır.

KÖY TARİHİNDE MUHTARLIK YAPANLAR
1-kÖRAĞA(Gökdemirlerin dedeleri Osmanlı Devri)
2-MİİR AHMET(Koç ların dedeleri Osmanlı devri)
3-HACININOĞLU(Hacıgökdemirin dedesi Osmanlı devri)
4-HÖLDEN DEDE(Hacıgökdemirin babası Osmanlı Devri)
5-BEKİROĞLU MEHMET(Muhtar Bekir in babası Osmanlı Devri)
6-HATIPLARIN MUSTAFA(Ünallar ın dedeleri)
7-SEYİTMEHMET GÖKDEMİR
8-SEYYİT AĞA (MUSTAFA KEMAL KAYA'NIN BABASI)
9-MISTIK DEDE(OSMAN HOCA'NIN BABASI)
10-ÇAVUŞOĞLU (ÖMER HOCA'NIN BABASI)
11-MUHTAR BEKİR
12-SELAHATTİN SARI...

TARİHTE KÖY ODALARIMIZ:
1-Kürdoğulları Odası
2-Meyteller Odası
3-Karadayılar-Tokurların Oda (Kötüoda)
4-Goca Oda (Albayrak ve Gürbüzlerin)
5-Çavuşların Oda
6-Hacımehmetlilerin Oda
7-Köy Odası (Şimdiki Köy Konağı)
8-Hurşitlerin Oda

Bayramlardan sonra yemek öğünlerinde her oda kabilesi, köylüye
sırayla davet verirdi. Bütün köylü birbirini davet ederdi. Şimdi bütün
odaların görevini köy konağı görüyor. Eskiden bayramlar, muhakkak
3 gün devam ederdi.Bayramlarda ,gençler arasında çeşitli
eğlence ve ferfeni ler düzenlenirdi.Kurban bayramında, gençler her
evi akşam gezer;

-Pamuk aldım veresiye indi gitti Karı suya ,kadın sudan gelesiye evin oğlu ......a
gelin gelesiye manisini söyleyerek et toplayıp, kendileri pişirir yerlerdi.Bu
eğlenceler dört gözle beklenirdi.


TARİH TE KÖY İMAMLARIMIZ
1-KOCA HATIP(Arıcı Hüseyin Hocanın dedesi)
2-MUSTAFA KOÇAK(Aıcı Hüseyin Hocanın babası)
3-OSMANHOCA
4-MOLLA DURMUŞ
5-KADI MEHMET
6-İMİRCELİ DELİ HAFIZ
7-GEREDE YAKABOYLU MİLAZIMIN HAFIZ
8-OSMANSİNLİ YUSUF HOCA
9-GEREDELİ HOCA
11-BÜNYAMİN HOCA
12-ARICI HÜSEYİN HOCA(Koçak)

KÖYÜMÜZDE BEKÇİLİK HİZMETİ YAPANLAR
1- Seyit DEMİREL(Köyümüzde en uzun süreli hizmet eden kişidir.
Asayiş ve düzeni çok iyi sağlar,millet malını korurdu.Görev
ciddiyetinden dolayı herkes çekinir ve saygı duyardı.)

2-Asım DAYI(Köyümüzde birkaç yıl bekçilik hizmeti yapmıştır.
Komşu köyümüz Yediören (KÜRTKÖYÜ)lidir.)

3-Hüseyin DAYI(Yoncatepe köyündendir.Son yıllarda
köyümüzün bekçilik hizmetlerini görmektedir.Halen köyümüzde
görev başındadır.)


KÖYÜMÜZDE YÖRESEL KIYAFETLER
Hırka,Salta,Dizbezi,Cember,Atkı,Göynek,Don,Pantul,Fistan,Üçetek,
Yelek,İşlik,Bicama,Poşu,
Guşak,
Saruk,Dolak,Tagga.Çorap,Mes,Çevre,şarba,

YÖRESEL İSİMLER
Cice,Aga,Abıca,Deze,Görümce,Guma,Abıla,Ebe,..

KÖY CAMİMİZ
Şimdiki cami Toprakiskan Md. katkılarıyla devlet tarafından
yapılmıştır.Eski cami bizim çocukluğumuzda en son 1962 yılında
tamir olmuş, ağaç minareli bir camiydi.Daha önceki tarihi bilinmiyor.
Yeni cami yapılınca köy ileri gelenlerince vakıflara kayıtlı değil
tarihi bir önemi yok diye yıkılmıştır.1960 lı yıllarda elektrik
yokken cami gazlambası ve mumla aydınlanırdı.Avize şeklinde
güzel bir gaz lambası eski camimizi süslerdi.Hayır saiplerinin
bağışladığı birçok şamdan vardı.Şamdanlara mum
yakılırdı.Mum eriyince şamdan sayesinde yerlere
dökülmezdi.Ezanlar ezantaşı ve minarelere çıkan görevlilerce
okunurdu.Daha sonraları akülü hopörlörleri elektrikle çalışan
hopörlörler izledi.Köyümüzün cami bahçesindeki çam
ağaçları rahmetli babam tarafından Kızılcahamam
fidanlığından getirilerek dikilmiştir.Rahmetli bu bahçe için
çok uğraştı.Cami bahçesi daha sonra köy
derneğimiz tarafından büyütüldü.Ağaçlandırıldı.İmam
lojmanı gasilhane ve hanım misafirhanesi yapıldı.



 KÖYDE BAYRAM SERGİSİ
Ramazanı şerif Bayramı namazı kılınır ve cami
önünde bayramlaşma yapılırdı.Köyün en yaşlısı
camiden çıkar ve çıkışta sağ tarafa durur diğer
köylüler yaş sırasına göre onu bayramlardı.
Bayramlayan sağa sıraya durur ve diğer yaşı
küçük olanlar da onları bayramlarlardı.Böylece
herkes birbirini bayramlardı.Bayramlaşma sonunda
amin denir hoca köyün,vatanın , milletin birlik ve
dirliği için uzunca güzel bir dua ederdi. Bundan
sonra bekçi Seyit dayı bir sergi serer ve köylü bağış
atardı. Toplanan bağış sayılır ve muhtara teslim
edilirdi.Muhtar bu paranın birazını bekçiye, birazını
da köy imamına bahşiş olarak verirdi. Kalan
kısmnı da oda ve caminin giderlerine harcaması
için köy imamına teslim ederdi.Köy imamı bu parayı
oda ve caminin masraflarına harcardı.


 
KÖYÜMÜZÜN (TAŞ)USTALARI
Köyümüzde marangozluk işinden anlayan bir
Hatıp Osmanı rahmetli vardı.Bekir Usta rahmetli
ise araba yapardı. Taş ustalarının başı ise rahmetli
Karamustafa idi. Mutayıt Dede rahmetli de taş
duvar işinden anlardı.Soraları Hakkının Ali kendini
yetiştirdi. Köyümüzün işlerini görür oldu.
1-Kara Mustafa
2-Bekir Usta
3-Hatıp Osmanı
4-Müteahhit Dede
5-Hakının Ali
Bu kişiler köyümüzün ustalarıydı. Köy evlerinin
hepsinde mutlaka bunlardan birisinin imzası
vardır. Köyümüzde herkesin işine koşan amele
olarak yarım eden tatı dilli bir kişi daha vadı. Bu
kişi ağzı dualı, evi bereketli, tatlı dilli,güçlü kuvvetli
Hacıgilin Bekir rahmetliydi. Herkesin yardımına
koşardı.

KÖYÜMÜZÜN PİŞMANİYE USTALARI
Eskiden bayramlarda tatlı olarak pişmaniye yapmak
adetti.Pişmniye şeker şerbeti un karışımının koyultulup
asılıp çekilmesi ile oludu.Çok uğraşılırdı.Fakat herkes
misafirine ikram etek için pişmaniye yapardı, yaptırırdı.
Köyümüzün pişmaniye ustalarının piri rahmetli
Bekirusta idi. Daha birçok kişi de pişmaniye yaarlardı.
Bu pişmaniye ustalar şunlardır.
1-Bekirusta
2-Aldedenin Omar,
3-Hatıp Osmanı,
4-Şahdayı,
5-Omar Irzası,
6-Kara Mustafa,
7-Şükrü Musa,
8-Kötü Mehmet,
9-Çambaş Osmanı
10-İpeşin İbrahim ve daha birçok kişi bu pişmaniye
yapma işini bilirdi.






  KÖYÜMÜZDE LAKAPLARIMIZ
   Lakap takmak dinimizce yasaklanmıştır. Fakat halk arasında lakaplar kullanılır. Lakap, takılan kişinin ve akrabalarının hoşuna gitmeyebilir. Biz de bu hoş olmayan konu hakkında yazmayı düşünmedik. Fakat bütün köy kültür sitelerinde köyleriyle ilgili lakaplar yayınlanmaktadır. Bizim şahsi görüşümüz, köyümüzde hiç rahatsız edici bir lakap ta yoktur. Eskiden köy dilinde dolaşan lakapları yeni yetmeler bilsin ve unutulmasın istedik. Diğer köy sitelerini inceleyenlerden köyümüz lakaplarının da yayınlanması yönünde istekler aldık. Köylülerimizin de engin hoşgörülerine sığınarak lakaplar sayfasını yayınlamak istedik. Bir zenginlik ve güzellik olduğunu düşündüğümüz lakaplarımızın, geçmişlerimizi hatırlama ve rahmetle anma vesilesi olacağını umuyoruz.Köyümüzde deli kelimesi, hareketli, gözüpek,korkusuz anlamlarına kullanılırdı. Kötü kelimesi de zayıf, kilosu az insan anlamına kullanılırdı. Hasta birisi zayıflayınca, kötülemiş denilirdi.Yoksa kötü bir hareket veya işten dolayı kötü kelimesi kullanılmazdı. Herşeyine hasret kaldığımız güzel köyümüzün güzel insanlarının konak sırasına göre lakaplarını yayınlamak istiyoruz.
 
 
*Mırışlar
*Çolak Mustafa
*Bekir Ustalar
*Deli Hava
*Deli Mahmut
*Cin Ayşa
*Kırcı İsmail
*Çapar Ayşa
*Ullu Seyit
*Tok dedeler
*SaarAnakız
*Hakkılar
*Hakkı Dede
*Hakkı Ebe
*Seyrek Ebe
*Kara Yusuf
*Şöfer Mustafa
*Goca Kemal
*İpraamağalar
*İpraamağanın Üseyin
*İpraamağanın Hacı
*Çakıcı Mısdafa
*Çiyiplik Ebe
*Kadı Genni
*Mutayıt dede
*Kara Mevlüt
*Hakkıların Hasan
*Dudu Gızı
*Kara Mısdafa
*Gök Üseyin
*Körağaların Irza
*Ala Mısdafa
*Ahmedinoğlu
*Uzunoğlan
*Hacınınoğlu Hacı
*Hölden Dede
*Falcı Ebe
*Hacıgilin Bekir
*Datlıagam
*Deli Hacıgadun
*Kestek Fedimesi
*Ahmetlerin Hasan
*UzunOsman(Körağaların Osman)
*Körağaların Hacıdurmuş
*İpeş gızı
*Aldedeler
*Hamdi Gızı Ebe
*Haciprehem
*Tayrağa
*Çambaşlar
*Çambaş Osmanı
*Çambaşların veli
*Okka
*Şükrü Mısa
*Haccahanım
*Asiye Ebe
*Dana Memet
*Iraz Nene
*Kekeç musa
*Tezekçinene
*Madanayşaebe
*Dadaylı Ebe
*Aliağanın Hacıkemal
*Kör Mahmutlar
*Osman Hocalar
*Şıh Mahmut
*Matrak Halliprahim
*Mukdar Bekir
*Noriler
*Şah dayı
*Gök Durmuş
*Datlaklınene
*Körağaların Mısa
*Mısa Dayının Mısdafa
*Doymuşlu Nene
*Mısa Garısı
*Bıza Alosman
*Aldedeler
*Yalçıngarısı
 





















 
*Aldedenin Omar
*Yeşiller
*Yeşil Ebe
*Yeşillerin Üseyin
*Yeşillerin Aliosman
*Yanukkaş
*Uzun Omar
*Haceli Dayı
*Hallefendi dayı
*Topal Güssü
*Dedihüsler
*Dedihüs dayı
*Dedüüsün Dursun
*Dedüüsün Gadir
*Dedüüsün sayma
*Körgarı
*Topal memet(Topal abıca)
*Dededayılar
*Dedeninoğlu
*Hatıp Eminesi
*Dedenin Omar
*Kestek ebe
*Çeteler
*Çetenin Yusuf
*Hatıplar
*Hatıp Osmanı
*Hatıp Ebe
*Hatıp Üseyini
*Garabazallı
*Hacı Mısdafa
*Hatıpların Halliprehem
*Garabekir
*Hacıveli
*Omar Irzası
*Dadaylı Ebe
*Güllü Dede
*Güllünün Kamal
*Güssü Nene
*Cemil dede
*Cemil Ebe
*Süslüfedime
*Eresüller
*Kör Eresül
*Eresül garısı
*İpeşler
*İpeş dede
*İpeş Ebe
*İpeşin İprehem(İpeşolu)
*Bahar Nene
*Kötü Memet
*Havzenin Döndü
*Dedebey
*Tayrağa
 *İbük Üseyin
*Gıdı Durmuş
*Gıdı Bekir
*Topal Ahmet
*Mısdık dede
*Mısdığın Kemal
*Mısdığın Ahmet
*Osman Hoca
*Aliağalar
*Köken Ebe
*Aliaanınhacıkemal
*Hurşutlar
*Deli Arif
*Cömbe Dayı
*Gadakçılar
*Gara Memet
*Gara Yusuf
*Hömbül Ebe
*Eselerin Osman
*Coplu Ebe
*Gadakçı Genni
*Gadakçı Garısı
*Kelabıcalar
*Gara Halil
*Kürdoğulları
*Ala Memet
*Ala Halil
*Deli Kemal
*Ala Ahmet
*Kürdoğlu Alisi

  ESKİ ANKARA SERENCAMLARI
 1700 lü senelerde yazılan bir kitapta Engürü’nün (Ankara) zaman gelecek İslambol’un (İstanbul) yerini alacağı yazılıdır. Bu tahmin bir veli mübarek kişi beyanıdır. İlham ve feraset anlayışını İslam Peygamberinden alan mübarek velinin tahmini doğru çıktı. Tıpkı alemlere rahmet peygamberinin işaret buyurduklarının hep aynen zahir olduğu gibi.
 Her fani zeval bulacak. Hiçbir devlet ebedi olmayacak. Hiçbir devlet ve millete nasip olmayacak şekilde İslam’a hizmet eden Osmanlı’da yıkıldı. İçinde yetişen hainler, nankörler, aslı bozuklar Osmanlıyı yıktı. O’nun yerine kurulan yeni devletin payitahtı oldu Ankara. İstanbul’un yerini almış oldu.
   Kader kurtuluş hareketlerinin karargahı olarak seçmişti burayı. Birçok eski uygarlık yaşamış burada. Sevgili peygamberimizi şiirleri ile kötüleyen Arap şair , kafir İmril Kays ta ahir ömründe buraya gelmiş. Burada ölmüş. Ankara kalesinde yatmakta olduğu söylenir.
 İngilizlerin kışkırtması ile Anadolu’yu işgale kalkışan Yunanlıları Kuvayı milliyeciler durdurmuştu. Yunan ilerleyemiyordu. Siyasi oyunlarla kuvayı milliyeciler terhis edildi. Yunanlılara milli ordu ile karşı konulacak dendi. Yunanlılar elini kolunu sallayarak Ankara yakınlarına kadar geldi. Bursa bir tek kurşun atılmadan yunana teslim edildi. Millete bir korku salındı. Nihayet yapılan savaşta yunanlıları yendik. 9163 şehit verildi bu savaşlarda. İngilizlerin çekil demesi ile yunanlılar çekildi gitti. Şehirlerimizi yaka yaka. Öldürüp , mallarımızı yağmalaya yağmalıya. Yahudilerce idare edilen İngilizler buna üzülecek değildi. Yunanlılar 7 eylülde yurdumuzu terk etti. Koyunlarımızı, keçilerimizi ve büyükbaş hayvanlarımızı mavnalarla yunanistana götürdü. İngiliz asıllı olan zamanın İzmir itfaiye müdürünün İngiliz hükümetine verdiği rapor ve yazışmalar bu bilgileri doğruluyor. Türk ordusu 2 gün sonra 9 eylülde İzmir’e girdi. Yunanı denize asla dökmedi. Diğer tarihi yalanlar gibi yunanı denize dökme bilgisi bir yalandır.
   Yeni kurulan devlete başkent olan Ankara, bir bozkır kasabası idi. Bugünkü orman çiftliği ve hayvanat bahçesinin olduğu yer “Alişan Zadeler” diye bir kabilenin mülküydü. MKemal ikibin dönümden fazla olan bu yeri iki bin liraya aldı. İddialara göre sahipleri burayı satmak istememiş. Fakat tehdit vari tavır karşısında satmak zorunda kalmıştır. Kurtuluş hareketinin devam ettiği senelerde bu arazi üzerinde genelkurmayın iki silah deposu vardı. Bu arazinin yeni sahibi MKemal, mülkünden bu depoların kaldırılmasını ister. Sonunda meclis bu iki depo yerine M Kemal’e elli bin lira öder. Böylece kısa zamanda kırk sekiz bin lira kar etmiştir MKemal. Sonradan buraya kendi adıyla anılan dev çiftlik kuruldu. İnek,koyun,at,tavuk vb hayvanlar beslendi.
 Kurtuluş hareketi sırasında MKemal şimdiki demiryolu müzesi olan binada misafir oldu. O bina hakkında meyhane veya umumhane olduğu hakkında iddialar vardır. İlk meclisin çıkardığı ilk kanun “Meni müskirat” içki yasağı kanunudur. Yine iddia edilir ki, içki yasağına uymayan dört kişi idam edildiği halde M Kemal ve arkadaşları bu binanın zemin katına Isparta’dan getirttikleri gül yapraklarından içki üretir ve kullanırlardı. Çıkarılan kanun bunlara işlemezdi. Bu duruma isyan eden Ankara eşrafının tepkisi ile bağlık bir yer olan şimdiki Çankaya’da bir bağ evi satın alındı. Parasını yerli halkın ileri gelenleri ödedi. Papazın bağı denilen bu yere M Kemal ve arkadaşları nakledildi. Devleti kurtaracak kadronun bu işretinin millet önünde aleni yapılması istenmedi. İşretlerinin milletin gözünden uzak olması istendi. İçinde güzel bir konak olan bir rum bağı satın alındı. MKemal ve arkadaşları buraya yerleşti. Çankaya köşkü ve semtinin hikayesi böyledir.
 Her güzel sözü MKemal söyledi diye bir yalan furyası yayılmıştır. “Köylü milletin efendisidir” sözü de böyledir. Asla MKemal’in değildir. 1950 lere kadar Ankara’nın lüks semtlerine köylüler giremezdi. Giyim kuşamı düzgün olmayanlar sokulmazdı. Japonya, Yunanistan, İsrail vb birçok ülke gelişme ve ilerleme için yazı değiştirmemiştir. İsrail halen beş bin senelik “Tevrat” ı şerif yazısını kullanmaktadır. Teknolojide rakipsiz dünya devidir. Japonya da öyledir. Tarafsız araştırmacıların analizlerine göre Osmanlı evlatları  bin küsür senelik şanlı tarihini unutsun, İslam bağlarından kopsun, haçlı ve yahudiye tehlike arz etmesin diye harf devrimi ve diğer devrimler yapılmıştır. Eğer aksi olsaydı dünya uygarlık ve teknoloji yarışında ilerleme kaydeder nal topluyor olmazdık. Bu milletin yahudi hileleri ile uyutulması, her on senede ilerlemesin, gelişmesin diye ihtilaller ile önünün kesilmesi bundandır. Bunun bariz misallerinden biride halifeliğin kaldırılarak Müslümanların birlik bağlarının koparılmasıdır. Bölünüp parçalanan Müslümanlar ehli küfür tarafından devamlı ezilmekte, katledilmekte, yok edilmekte. İslam peygamberinin zahiri vekilliği olan halifelik olsaydı mazlum Müslümanlar sahipsiz kalmazdı. Hıristiyanlığı teslis ile bozan yahudiler  papalığa izin vermiş, fakat İslam’ın halifeliğini çok tehlikeli görerek yıkmıştır. Dünyada Müslümanların sürekli kıtali ve  ezilmesi bundandır. ALINTIDIR











 
 
  Bugün 0 ziyaretçi (1 klik) kişi burdaydı! Tüm Hakları saklıdır  
 
ACILAR PAYLAŞILDIKÇA AZALIR....MUTLULUKLAR DA PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol