ANKARA-ÇAMLIDERE-İNCEÖZ KÖYÜ
   
  Ankara-Çamlıdere-İnceöz Köyü-Koca Harman
  41-BU EVLERDE KİMLER YAŞADI?
 
İMTİHAN DÜNYASINDAYIZ.ALLAH CC NUN BİZE VERDİĞİ MALLARIN BELLİ BİR KISMINI BİZE VEREN ALLAH CC RIZASI İÇİN VEREMEZSEK..................................................................... DAVŞAN DAĞA KÜSMÜŞ DAĞIN HABARI OLMAMIŞ
Dilberinen aynı köydenidük. Aynı mahallenin bebeleriydük. Evönnerinde, harmannarda oyun oynarıduk. Pek hanım bi gızıdın. Aazı va dili yokudun. Anasının peşinde gezer dururdun. Bende anamın fisdanından dutar hiç yanından ayrılmazıdım.Analarımız garaguyudan gelükene biz de biribirimizi görürüdük. Al al yüzleri, gözel gamzesi, gara gaşları pek gözelidin. Ara sıra gülümsemesi pek hoşuma gideridin. Bakdukca bakasım gelüdün ömrü uzun olup yirmi bebesi olaccaya. Ufaklıkda hoşuma gitmiş bu dilber gız.Böyüdükce benim içimdeki hataş da böyüdü. Gel gör kine ocaana buyday yaaccanın bundan hiç habarı yoodu elleeem. Hiç mi hiç pas vermezidi. Ben de kendi kendime, bunun eresmiliği bilene nagada gözel deyi kendimi avududum. Anamızın peşinde gezerkene hep görüdüm Dilber'i, hep de içim cızırdarıdın. Aşk dedükleri meret bumuydu acabana?
Zamannar geçdi, biz böyüdük, Dilberde böyüdü. Böyüdükcede gözelleşti. Peri gızı gibi oldu. Taha bi hanimleşti.Taha bi gözelleşdi. Herkeş Dilberi görüncene bakası gelidün. Dilber gibi pekçok gız varıdın köyümüzde emme nedenise ben ona yakdım abayı. Sonradan örendimiki pek çok zavallı abayı yakmış benim gibi.
Bigün Çamyanında çit sürüyoruduk. Ben öküz ööne düşüyorudum. Anam da kök söküyorudun, çalı ayıtlayıyorudun. Bide bakdımkine, Dilberde garşıda babasıynan çit sürmez mi? Amanin ne gözellik, ne alımlılık? Aklım başımdan giddi. Başım dönmiye başladı. Gözüm devamlı ondaydı. Ona bakacan deyi öküzüzn öönden çızgısını yaanış götürüyorudum. Babam" ööne baksana la deyi azallayıyorudu. Gözümü körolaccanın gızından ayıramayyordum. Öküz çızgıyı yannış gitmiş.Çekelü deyne sırtıma çaat edince aklım başıma geldi.Bakdımıdı babam zabanı bırakmış yanıma geldi. Gıçıma öyle bi depdikin gözlerim faldaşı gibi açıldı. Ne salak gibi saa sola bakıp durun ulan dedi. Nava o garşılarda da aval aval bakan oolum dedi. İçimden yafu baba sen hiç aşık olmadınmı deyecek oldum, dooru gitsene ooluuum deyi baarmasından sıçıradım. İçimde Dilberin hatırı beni cızır cızır yakıyorudu. Neriye giddihümü, neriye basdıhumu bilemeyyordum.
Bigün gine eşşenen topracılıın üsdünden eve geliyorudum. Dilber de anasıynan toprak eleyyoru. Gözümü bitüllü ayıramadım. Kesek ezmesi, toprak elemesi ayrı bi cilveliydin. Anasına , "Buyur ana, tabi ana, hemen ana" gibi datlı dilli davranması da pek hoşuma gidiyorudun. İşde tam anama gelin olacak gız bu deyi aklımdan geçürükene eşşeen üsdünden dengemi gaybeddim. Patatis çuvalı gibi aşşa yuvallandım. Tikennerin içine garışıgaldım. Sarı çalıların arasından zorunan dooruldum. Üsdümü çırpdım. Acabana Dilbergil gördümüyküne deyi göz ucuynan bi bakdım. Görmemişle. Görsele hemen yardım etmiye goşalla. Şindi Allahı va insaniyetli gadunnar. Kötülük, fitnelik, fesatlık düşünmezle. Susayı geçipde İpeşlerin tallıya dooru varınca golumun acısından duramadım. Goyverdim aalamayı. Eve gadana aaladım. Irahmetlik anam, nooldu ölen? Gocaman herif eşşekden düşer mi? Deyi bi sürü azalladı.
Bigün ölöözünden baaçe beklemeden geliyorudum.Bunarın başında Dilber varıdın. Eşşe olukdan suladım. Utancımdan Dilbere pek bakamadım. Gı seni pek hazediyom diyecek oldum olmadı. Yutgundum,düşündüm bi tüllü deyemedim. Göz ucuynan bibakdım şüyle. Zelvi gibi. Gözüme peri gızı gibi göründü. Emme, babam "Nemehremlere bikereden başka bakılmaz, haram olu" deridin.Sakın ha ökzün tirene bakduhu gibi bakma deridin. Ben de Allahdan gorkuma hiç bi zaman bikereden başga nemehreme bakman halen şu yaşıma geldim geleli.
Bigün davar çöneliinden geldim. Ayşama gadana çoban Muhiddin Dayı'ya yardım eddim. Oruya goş, buruya goş pek yoruldum. Hoşaf gibi oldum. Ocakbaşına oturduydum az uyku çökdü. Anam güümlerinen garaguyudan geldi. Halama " Duydun mu gı, Dilberi Üsdüaçuk Köyden Duralinin Mısıya vermişle "dedi. Halam da " şu sümüklü Mısıya mı? dedi. Anam da ha ha ona dedi. Bi hoş olmuşun. Aval aval bakmıya başladım. Gaz lambasının ışıında benim betimi benizimi gören yok. İçime bi hataş düşdü. Falcı Ebenin donyasının ocakda erüdühü gibi erimiye başladım. Garipledim. Tomsudum oturdum. Derken zufra guruldu. Otuduk emme canım hiçbişiyi çekmedi. Ebem ırahmetli bu oolanda bişiyi va. Acabana ne ola dedi. Dedem de gaylı bunların deli zamanı olu büyle şeyler dedi. Anama derdimi bi döküyün dedim dökemedim. İçime addukca addım. Günden güne cızır cızır eridim. Bi iyne bi iplik galdım. 100 kiloya gadana düşdüm. Şekil "a" da görüldühü gibi.
Gaylı böyümüşdüm.Gurbete çalışmıya gideridim. Bayramın birinde hazıllımı yapdım.Köye geldim. Bayramı yapıp gine çalışmıya gideceedim.Meerseme bayram ertesi Dilberin düünü varımış. Keşge gelmiyeydim , dilberin ak gelinnik içinde ellerin olduhunu görmüyeydim dedim. Büyle üzülürkene babam ırahmetli vaziyeti sezmiş heral ki beni çaardı.
Bana bak oolum dedi.Evde Dilber lafı geçince sen bi hoş oluyon. La yoksa aranızda bişiyi mi va? Dooru söyle la eşşoleşşek dedi. Utancımdan gulaklarıma gadana gızardım bişiyi deyemedim. Babamın aazı baazen pek harabat oludun emme gene de Osmannıydın.Sadece biz devü mahallenin bütün bebeleri gorkar ve çekünüdü. Hatamızı bulunca gulaklarımızı pis gıvradudu. Gulak sankı bizim devüde bi başgasının oludu. Bana bak dedi" O aşık olma şeyi nefis ve şeytandandur. Gafaya dagma. Gader ve yazı neyse o tecelli eder" dedi. "Nikah önce meleküt aleminde gıyılu, soona dünyada sebepler halkolu" deyince eccük kendime geldim. Gader neyse o olu dedim. "La havle vela guvvete illa billahil aliyyil azim" dovasına devam etmiye başladım. Bu dova peygamberimizin dovasıydı. Sıkıntı kederimin çoo giddi.
Dilber al duvaklarınan gelin olacadın gaylı. Düünner köyde esgiden uzun süreridin. Bi gün az hasdaydım. Evde durukan gapı tıkladıldı. Anam ebem neyi kimse yoodun. Gapıyı açdım.Bi bakdımıdın gelen dünyalar gözeli Dilber. Yüzüne melül melül bakagalmuşun. Dilber, anangil nerede dedi? Ben de bilmenkine ben az ırahatsuzun dedim.Dilber içeri girdi.Benim gözlerime baka baka ;
-Bilal bana eyi bak. Beni eyi diyne dedi.Yılardır bana dünürcü göndermeni bekledim. Sen daş mısın a Bilal? Dedi.Ben bi hoş olmuşun. Dilber dedim . Gaylı iş işden geçdi. Sen var git üsdaçuk köye. Mısa yınan mesut ol dedim. Dilber sicim gibi aaladı. Aaah Bilal ben sana nası aşıkdım. Kör Bilal dedi.Ölen Bilal gel beni gaçur, dedi. Babam beni öldürü deyi gorkdum.Babam, dine, töreye uymayan hiçbişiyi yi seemezidin. Onun içün babamdan pek gorkardım.Benim çaresiz bakşımdan vaziyeti annıyan Dilber boynunu büküp evlerine dooru yavaş yavaş yola goyuldu. Dilberi Allah Mısıya baaşlasın. Allı duvaklı gelin oldu. Gelinalcılar erenneri aşdııı giddi. Dünyalar gözeli Dilber ellerin oldu.
Aradan üç sene geçmişdi. Gışın köye geldiydim.Anam sıılları bi sula gel Bilaaal dedi. Sııları damdan çıkardım. Önüme gaddım. Garguyuya vardım. Sııları sularkana bi bagdım bi dünya gözeli geldi. Elinde güümleriynen.Az Dilber'e benzer gibi. Yan gözünen bikere bakdım amanın bu Dilber. Eyicene bakdım kine haggaten Dilber. Dilbeeer dedim. O da edirafa bi bagdı kimse yok , ölen Bilal dedi. Dilber sen naaran buralarda dedim.A Bilal, benim Mısa hasdalandı vefat etti. Ben bi senedür köydeyim dedi. Duymadın mı, a kör, sağır Bilal dedi. Ben de , duymadım gıı dedim. Dilber," bak Bilal, sen taa evlenmemişsin. Ben eyi ekmek yaparun, el bi inee bakar ben üç inee bakarım. Ben üç kişilik çaluşurum. Pek hamaratunben .İşte böyle Bilal. Sen düşün daşın gene beni al"dedi. Ben de pek duygulandım. Hemen eve goşdum. Ana ana dedim. Naap yap bana Dilberi alıve dedim. Anam babamınan gonuşdu. İşe minasip bagdıla. Yazı gaderimiş. İşde o günden beri Dilberinen mesut mu mesut bi yaşantımız va. Bizim bu aşk hikayemiz gibi neler vadur incöözde . Emme millet utanuda aanadıvermezle...
(Bu hikaye eskileri hatırlatmak gayesiyle yazılmıştır.Tamamen hayal ürünüdür.H.İbrahim Koçak)
DAVŞAN DAĞA KÜSMÜŞ DAĞIN HABARI OLMAMIŞ
Dilberinen aynı köydenidük. Aynı mahallenin bebeleriydük. Evönnerinde, harmannarda oyun oynarıduk. Pek hanım bi gızıdın. Aazı va dili yokudun. Anasının peşinde gezer dururdun. Bende anamın fisdanından dutar hiç yanından ayrılmazıdım.Analarımız garaguyudan gelükene biz de biribirimizi görürüdük. Al al yüzleri, gözel gamzesi, gara gaşları pek gözelidin. Ara sıra gülümsemesi pek hoşuma gideridin. Bakdukca bakasım gelüdün ömrü uzun olup yirmi bebesi olaccaya. Ufaklıkda hoşuma gitmiş bu dilber gız.Böyüdükce benim içimdeki hataş da böyüdü. Gel gör kine ocaana buyday yaaccanın bundan hiç habarı yoodu elleeem. Hiç mi hiç pas vermezidi. Ben de kendi kendime, bunun eresmiliği bilene nagada gözel deyi kendimi avududum. Anamızın peşinde gezerkene hep görüdüm Dilber'i, hep de içim cızırdarıdın. Aşk dedükleri meret bumuydu acabana?
Zamannar geçdi, biz böyüdük, Dilberde böyüdü. Böyüdükcede gözelleşti. Peri gızı gibi oldu. Taha bi hanimleşti.Taha bi gözelleşdi. Herkeş Dilberi görüncene bakası gelidün. Dilber gibi pekçok gız varıdın köyümüzde emme nedenise ben ona yakdım abayı. Sonradan örendimiki pek çok zavallı abayı yakmış benim gibi.
Bigün Çamyanında çit sürüyoruduk. Ben öküz ööne düşüyorudum. Anam da kök söküyorudun, çalı ayıtlayıyorudun. Bide bakdımkine, Dilberde garşıda babasıynan çit sürmez mi? Amanin ne gözellik, ne alımlılık? Aklım başımdan giddi. Başım dönmiye başladı. Gözüm devamlı ondaydı. Ona bakacan deyi öküzüzn öönden çızgısını yaanış götürüyorudum. Babam" ööne baksana la deyi azallayıyorudu. Gözümü körolaccanın gızından ayıramayyordum. Öküz çızgıyı yannış gitmiş.Çekelü deyne sırtıma çaat edince aklım başıma geldi.Bakdımıdı babam zabanı bırakmış yanıma geldi. Gıçıma öyle bi depdikin gözlerim faldaşı gibi açıldı. Ne salak gibi saa sola bakıp durun ulan dedi. Nava o garşılarda da aval aval bakan oolum dedi. İçimden yafu baba sen hiç aşık olmadınmı deyecek oldum, dooru gitsene ooluuum deyi baarmasından sıçıradım. İçimde Dilberin hatırı beni cızır cızır yakıyorudu. Neriye giddihümü, neriye basdıhumu bilemeyyordum.
Bigün gine eşşenen topracılıın üsdünden eve geliyorudum. Dilber de anasıynan toprak eleyyoru. Gözümü bitüllü ayıramadım. Kesek ezmesi, toprak elemesi ayrı bi cilveliydin. Anasına , "Buyur ana, tabi ana, hemen ana" gibi datlı dilli davranması da pek hoşuma gidiyorudun. İşde tam anama gelin olacak gız bu deyi aklımdan geçürükene eşşeen üsdünden dengemi gaybeddim. Patatis çuvalı gibi aşşa yuvallandım. Tikennerin içine garışıgaldım. Sarı çalıların arasından zorunan dooruldum. Üsdümü çırpdım. Acabana Dilbergil gördümüyküne deyi göz ucuynan bi bakdım. Görmemişle. Görsele hemen yardım etmiye goşalla. Şindi Allahı va insaniyetli gadunnar. Kötülük, fitnelik, fesatlık düşünmezle. Susayı geçipde İpeşlerin tallıya dooru varınca golumun acısından duramadım. Goyverdim aalamayı. Eve gadana aaladım. Irahmetlik anam, nooldu ölen? Gocaman herif eşşekden düşer mi? Deyi bi sürü azalladı.
Bigün ölöözünden baaçe beklemeden geliyorudum.Bunarın başında Dilber varıdın. Eşşe olukdan suladım. Utancımdan Dilbere pek bakamadım. Gı seni pek hazediyom diyecek oldum olmadı. Yutgundum,düşündüm bi tüllü deyemedim. Göz ucuynan bibakdım şüyle. Zelvi gibi. Gözüme peri gızı gibi göründü. Emme, babam "Nemehremlere bikereden başka bakılmaz, haram olu" deridin.Sakın ha ökzün tirene bakduhu gibi bakma deridin. Ben de Allahdan gorkuma hiç bi zaman bikereden başga nemehreme bakman halen şu yaşıma geldim geleli.
Bigün davar çöneliinden geldim. Ayşama gadana çoban Muhiddin Dayı'ya yardım eddim. Oruya goş, buruya goş pek yoruldum. Hoşaf gibi oldum. Ocakbaşına oturduydum az uyku çökdü. Anam güümlerinen garaguyudan geldi. Halama " Duydun mu gı, Dilberi Üsdüaçuk Köyden Duralinin Mısıya vermişle "dedi. Halam da " şu sümüklü Mısıya mı? dedi. Anam da ha ha ona dedi. Bi hoş olmuşun. Aval aval bakmıya başladım. Gaz lambasının ışıında benim betimi benizimi gören yok. İçime bi hataş düşdü. Falcı Ebenin donyasının ocakda erüdühü gibi erimiye başladım. Garipledim. Tomsudum oturdum. Derken zufra guruldu. Otuduk emme canım hiçbişiyi çekmedi. Ebem ırahmetli bu oolanda bişiyi va. Acabana ne ola dedi. Dedem de gaylı bunların deli zamanı olu büyle şeyler dedi. Anama derdimi bi döküyün dedim dökemedim. İçime addukca addım. Günden güne cızır cızır eridim. Bi iyne bi iplik galdım. 100 kiloya gadana düşdüm. Şekil "a" da görüldühü gibi.
Gaylı böyümüşdüm.Gurbete çalışmıya gideridim. Bayramın birinde hazıllımı yapdım.Köye geldim. Bayramı yapıp gine çalışmıya gideceedim.Meerseme bayram ertesi Dilberin düünü varımış. Keşge gelmiyeydim , dilberin ak gelinnik içinde ellerin olduhunu görmüyeydim dedim. Büyle üzülürkene babam ırahmetli vaziyeti sezmiş heral ki beni çaardı.
Bana bak oolum dedi.Evde Dilber lafı geçince sen bi hoş oluyon. La yoksa aranızda bişiyi mi va? Dooru söyle la eşşoleşşek dedi. Utancımdan gulaklarıma gadana gızardım bişiyi deyemedim. Babamın aazı baazen pek harabat oludun emme gene de Osmannıydın.Sadece biz devü mahallenin bütün bebeleri gorkar ve çekünüdü. Hatamızı bulunca gulaklarımızı pis gıvradudu. Gulak sankı bizim devüde bi başgasının oludu. Bana bak dedi" O aşık olma şeyi nefis ve şeytandandur. Gafaya dagma. Gader ve yazı neyse o tecelli eder" dedi. "Nikah önce meleküt aleminde gıyılu, soona dünyada sebepler halkolu" deyince eccük kendime geldim. Gader neyse o olu dedim. "La havle vela guvvete illa billahil aliyyil azim" dovasına devam etmiye başladım. Bu dova peygamberimizin dovasıydı. Sıkıntı kederimin çoo giddi.
Dilber al duvaklarınan gelin olacadın gaylı. Düünner köyde esgiden uzun süreridin. Bi gün az hasdaydım. Evde durukan gapı tıkladıldı. Anam ebem neyi kimse yoodun. Gapıyı açdım.Bi bakdımıdın gelen dünyalar gözeli Dilber. Yüzüne melül melül bakagalmuşun. Dilber, anangil nerede dedi? Ben de bilmenkine ben az ırahatsuzun dedim.Dilber içeri girdi.Benim gözlerime baka baka ;
-Bilal bana eyi bak. Beni eyi diyne dedi.Yılardır bana dünürcü göndermeni bekledim. Sen daş mısın a Bilal? Dedi.Ben bi hoş olmuşun. Dilber dedim . Gaylı iş işden geçdi. Sen var git üsdaçuk köye. Mısa yınan mesut ol dedim. Dilber sicim gibi aaladı. Aaah Bilal ben sana nası aşıkdım. Kör Bilal dedi.Ölen Bilal gel beni gaçur, dedi. Babam beni öldürü deyi gorkdum.Babam, dine, töreye uymayan hiçbişiyi yi seemezidin. Onun içün babamdan pek gorkardım.Benim çaresiz bakşımdan vaziyeti annıyan Dilber boynunu büküp evlerine dooru yavaş yavaş yola goyuldu. Dilberi Allah Mısıya baaşlasın. Allı duvaklı gelin oldu. Gelinalcılar erenneri aşdııı giddi. Dünyalar gözeli Dilber ellerin oldu.
Aradan üç sene geçmişdi. Gışın köye geldiydim.Anam sıılları bi sula gel Bilaaal dedi. Sııları damdan çıkardım. Önüme gaddım. Garguyuya vardım. Sııları sularkana bi bagdım bi dünya gözeli geldi. Elinde güümleriynen.Az Dilber'e benzer gibi. Yan gözünen bikere bakdım amanın bu Dilber. Eyicene bakdım kine haggaten Dilber. Dilbeeer dedim. O da edirafa bi bagdı kimse yok , ölen Bilal dedi. Dilber sen naaran buralarda dedim.A Bilal, benim Mısa hasdalandı vefat etti. Ben bi senedür köydeyim dedi. Duymadın mı, a kör, sağır Bilal dedi. Ben de , duymadım gıı dedim. Dilber," bak Bilal, sen taa evlenmemişsin. Ben eyi ekmek yaparun, el bi inee bakar ben üç inee bakarım. Ben üç kişilik çaluşurum. Pek hamaratunben .İşte böyle Bilal. Sen düşün daşın gene beni al"dedi. Ben de pek duygulandım. Hemen eve goşdum. Ana ana dedim. Naap yap bana Dilberi alıve dedim. Anam babamınan gonuşdu. İşe minasip bagdıla. Yazı gaderimiş. İşde o günden beri Dilberinen mesut mu mesut bi yaşantımız va. Bizim bu aşk hikayemiz gibi neler vadur incöözde . Emme millet utanuda aanadıvermezle...
(Bu hikaye eskileri hatırlatmak gayesiyle yazılmıştır.Tamamen hayal ürünüdür.H.İbrahim Koçak)
Bak!
Bil ki haketmeyenin önüne inciler serilmez.

Mücevherlerden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez.

Ne fark eder ki kör insan için elmas da bir cam da.

Sana bakan kör ise sakın kendini camdan sanma...


(Hz.Mevlana)

ANCAK HELAL YİYENİN DUASI KABUL OLUNUR
(Devamında çok ilginç kabül olan dua var)
Sa’d bin Ebî Vakkas (r.a.), Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.)
“Yâ Resûlallâh, duâmın kabul edilmesi için Allâhü Teâlâ’ya duâ ediniz” dedi.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Yâ Sa’d, Allâhü Teâlâ ancak yedikleri helâl olan kulun duasını kabul eder.” buyurdular.
Sa’d (r.a.):
“Yâ Resûlallâh, rızkımın helâl olması için dua ediniz. Zira ben helâl yemeye ancak sizin duânızla güç yetirebilirim.” dedi.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Allâh’ım, Sa’d’ın rızkını helâlden nasib et” diye dua ettiler. (Tarih-i Dımaşk)
SULTANIN BEDDUASI
Sultan İkinci Bayezid Han devrinde Osmanlı memleketinde halk adalet sayesinde huzurludur. Ancak Midilli kalesinden, ‘Frenk gemileri üzerimize geldi’ diyerek başlarına geleni iki üç kez Sultan İkinci Bayezid Han’a şikâyet etmişler, Padişah da Mesih Paşa’ya alakadar olmasını emretmiş, buna rağmen tedbir almayınca öfkelenip elindeki yayla Mesih Paşa’nın başına birkaç kere vurmuş ve:
“Hak Teâlâ tarafından ansızın bir kazaya uğrayasın” diye beddua etmişti.
İslâm Padişahlarının bedduasından sakınmak gerekir.
Bu sırada gemiler için güherçile (barut hammaddesi) lazım oldu. Galata karşısındaki bir hisarda vardı. Vezir Mesih Paşa, Galata kadısı ve Galata emini güherçile almaya gittiler. Aniden gökyüzünde bir bulut geldi. Çok yağmur yağdı, şimşekler çakıp, yıldırımlar düştü. Bir gök gürültüsü ile birlikte yıldırım güherçile bulunan hisara indi. Hisarın taşları parça parça olup her tarafa fırladı. Bu sırada bir taş vezir Mesih Paşa’ya çarptı. Mesih Paşa ile Galata kadısı öldüler. (Oruç Beg Tarihi)



Azerbaycan rus işgalindedir. Kızıl rejim bizdeki 1950 öncesi gibi kanlıdır.Sorgusuz sualsiz rejim düşmanlarını asmaktadır.Bizde de 500 binden fazla din adamı asılmıştır.Halen sorma cüretinde bulunulamaz.20 binden fazla cami yıkılmış, Cuma yasak edilmiş. Kilise ve havra tatili müslümanlara zorla tatil günü olarak mecbur edilmiştir.Müslüman olduğunu iddia eden çok kişi bu zulmü bilez. Bilmek istemez.Katrani gaflettedir.Tüm dünyada Müslümanlar üzerinde küfrün katrani zulmeti hüküm sürmektedir.Devir 1930-40 lı senelerdir.
  Bir Azeri şair hapistedir. Rejim aleyhinde konuştu diye jurnal edilmiştir. Yakalanıp hapse atılmıştır. Mahkemeden hiç beraat çıkmamıştır. Azeri Şair Allah'a inanmakta fakat başka hiçbir ibadet ve dua bilmemektedir.Devamlı bu dua ile Allah CC na yalvarmaktadır. Sabah , akşam, gece , gündüz bu dua ile iltica etmektedir.Günler geçer ve mahkeme günü gelir.Kızıl mahkeme heyeti leş akbabaları gibi kürsüde yerini almıştır.Gelen davalıları ipe göndermektedir. Garip Azeri mahkemeye girer. Titreye titreye. Sonunun geldiğini düşünmektedir. Mahkeme heyeti kimlik sorar. Dosya incelenir. Suçlu bu şair değildir. Veya öyle gösterilir. Biz yanlışlık olmuştur. Azeri nin suçu yoktur. Salınıverir. Sevinçle evine döner.Kimsesizlerin kimsesi Allah CC duasına icabet buyurmuştur. O mazlum azerinin vekili olmuştur.Rusyada din hizmeti yapan bir Osmanlı evladı, Evladı Süleyman bir muhterem bu hadiseyi sahibinden dinlemiş ve nakletmiştir.



Köyümüzde Konak Hacımehmetlerden başlardı.Biz de köy evlerimizi ve içindekileri hatırlamaya Hacımehmetlerden başlayalım. Onları hatırlamak ve vefa duymak gerekir.Sağ olanlara selam, vefat edenlere fatiha göndermek gerekir.

Hayat  şartları hepimizi diyar diyar gezdiriyor.Eşimizden dostumuzdan ayırıyor. Bilhassa biz gençleri, gençler de bizleri ve geçmişi tanımıyor. Köyümüzün mazideki doyumsuz güzelliklerini, samimiyetini, candanlığını, edebini, zarif terbiyesini bilemiyebiliyor. Maziyi gençlerimize biraz hatırlatıp fikir verebilmek için bu sayfayı hazırlamak istedim.Sizlerin hoşgörü ve anlayışından cesaret aldım.İnşallah maksat hasıl olur ve duaya sebep olur ümidi ve hayali gerçek olur. Noksanlık ve ziyadelikler için yardımlarınızı beklediğimi arz ederim. Hatalar zamanla düzelecek.

1- MEHMET ÖZÇELİK DAYI  GİL:Konak bunlardan başlardı. Mehmet dayının eşi Sultan yengedir.Oğlu Mustafa, Kemal ve kızı Ayşe dir.
2-BEKİR USTALAR:Rahmetli Bekir usta teker ve araba yapardı. Eşi Emine ebe, Oğlu Abdurrahman, Durmuş, kızları Ayşe ve Havva idi.Soyadları Özçelik idi.
3-MAHMUT GÜLMEZLER:Rahmetli Mahmut dayı ve eşi Azime ebe , oğlu Ali, kızları Ayşe ve Hanım.
4-HACI MEHMEDİN İSMAİL: İsmail dayı eşi Kamile nene ve oğlu Hacıdurmuş . Konak dördüncü gün bunlara geçerdi.Bu sülalenin soyadı Demirtaş idi.
5-SEYİT DEMİREL'in önceki hanımı ölünce Çapar Ayşe Hala ile evlendi. Çapar Ayşe Çambaş Osmanı ve Veli dayının kardeşleriydi. Çapar Ayşe ölünce Seyit dayı şimdiki hanımı ile evlendi.
6-TOPAL AHMET dayı Ankara'da yaşar ara sıra köye gelirdi. Konak çekmezlerdi. Soyadları Demirel idi.
7-HÜSEYİN DEMİRTAŞ Ankarada yaşardı. Hanımının adı Hediye yengeydi. Oğullarından Mehmet hatırımızda kalmış.Mhmet bey,maliye müfettişi. Köymüzden ilk milletvekili aday adayı olan kişi.
8-SEYREK EBE  Mütait dedenin eşi diye biliyoruz. Mevlüt ve KaraYusuf dayıların anneleriydi.Yusuf dayı taşmerdivende dedenin Ömer dayı ile manavlık yapardı.
9-ÇAKICI HOCA Adı Mustafa Demirel idi.Eşine Çiyiplik derlerdi. Bir kızını biliyoruz. Muhtar Bekir'in kardeşi Hallefendi dayı ile evli Ayşedudu teyzeydi. Oğulları İsmail ,kızı Hayriye hatırımızda kalmış.
10-TOKDEDELER de Anakız ebeyi biliriz. Oğulları Hacı Ahmet Ünal, Musa Ünal, kızları Ayşe, Zehle,Fatma, Kezban ve Selfet diye kızları vardı.
11-HAKKILAR dan rahmetli Hakkı dede yi eşi Hakkı Ebe yi oğulları Halil, Ali yi hatırlıyoruz..Kızı  Şerif i,İpraamağanın Hüseyin'in rahmetli eşi Satı neneyi  hatırlıyoruz.. Hakkı Dede İstiklal Savaşı gazisi idi. Soyadları Demirel idi.
12-HAKKILARIN HALİL Atatürk Orman çiftliğinde çalşırdı.Eşi Ayşe kızı Akkız oğulları Mustafa, Hakkı,Şadi yaşardı...Soyadları Durkan idi.
13-İPRAAMAĞALAR da İbahim dede, eşi Ayşe Hala, Rukiye Ebe, Kadı Gelini Ebe yaşardı.İpraamağa nın oğlu Hüseyin, Kemal, Şöfer  Mustafa, Hacı (Mehmet) yaşardı.Kemal ile Hüseyin manavlık yapardı. Mehmet (Hacı ) İmamhatip lisesini bitirdi.Hüseyin'in eşi Satı, Kemal İn Eşi Dudu Mehmet'in eşi Tatar Ali'nin kızı Fatma 'dır. Soyadları Çakır idi.
14-HAKKILARIN HASAN'ın eşi Dudukızı lakaplı Emine ebedir.Oğlu Mehmet Hoca İzmir de imam,Seyfettin bey. Kızları Dudu, Sultan, Elif ve Şerif abla. Soyadlerı Durkan idi.
15-MUTAYITLAR Rahmetli Mutayıt Dedenin oğlu Mevlüt dayı ,Eşi Kesemen hala, Kızı Ayşe,Oğulları Cemal ve Durmuş tur.
16-ÇAVUŞLAR da rahmetli Çavuş Osmanı ve eşi Hanım Ebe yaşardı. Hanım Ebe ölünce Osman dede, Yumak Ebe ile evlendi. Çavuş Osmanı nın oğulları Durmuş, Mehmet Hoca,Ömer Hoca(Büyük Ömer), Kızları Münife Nene dir.
17-KARAMUSTAFALAR da rahmetli Karamustafa dede eşi Muhtar Bekir'in ablası şerife Ebe ,oğlu Ömer Hoca ve Mehmet tir. kızları Ayşe dir. Bu evde rahmetli Gök Hüseyin ve Eşi ile mağdur kızları da yaşardı.
18-KÖRAĞALAR da Hacıdurmuş dayı ve eşi Zehle nene oğulları ve kızları yaşardı.Sadullah Enişte Hacıdurmuş dayının büyük oğludur. Aynı evde Körağaların Osman ve Kürtlü eşi Dudu nene rahmetli yaşardı.OğullarıMehmet ,Hüseyin,Adnan,Hanım,Emine,songül,Nazmiye yaşarlardı..
19-AHMETLERİN HASAN 'ın evinde eşi İpeşkızı Nene oğlu Ahmet, Ünal, kızları Mediha ,Gülşen, Emine, Sevim yaşardı.
20-AHMETLERİN MUSTAFA'nın evinde eşi Azime ebe(Norilerin kızı, Şah dayı'nın ablası) oğulları Seyit Ahmet, Sefer ve kızları Şermin ve Emine ile beraber yaşarlardı. Soyadları Koç idi.
21-AHMEDİN OĞLU GİLDE eşi Emine ebe, oğulları Lütfü, Ahmet,Kızları Şükran ile beraber yaşarlardı. Soyadları Koç idi.
22-KÖRAĞALARIN IRZA nın evinde eşi Hacıkadın , kızları Kezban,Rukiye, Emine ve oğulları Mustafa ile yaşarlardı. Soyadlerı Acar idi.
23- ALAMUSTAFALARDA Mustafa dayı , eşi Kestekkızı nene, oğulları Kemal,Erol,Mehmet.Kızları Anahanım,Azime ve Zühre idi. Soyadları Acar idi.
24-HACIGİLLERDE Rahmetli Hölen Dede,Eşi Falcı Ebe, Oğlu Hacı Dayı, Eşi Fedime Nene, Hacı Dayının kızı Kezban,oğlu Hüseyin, İlyas, Ferhret ve Mehmet yaşarlardı. Hölden(Hüseyin) Dede İstiklal Savaşı gazisi idi. Soyadları Gökdemir idi.
25-HACIGİLİN BEKİR'in evinde eşi Selfet Nene, oğlu Ali Paşa ve kızı Zeliha yaşardı. Soyadları Gökdemir idi.
26-SEYİT MEHMETDAYI gilde kendisi, eşi Hurşitkızı Nene, kızlaı Rabia, Fatma, oğulları Hüseyin Gazi ve Süleyman yaşardı. Soyadları Gökdemir idi.
27- ALDEDELER'de Rahmetli Aldede , eşi Durayşa Ebe, oğlu Ömer ve gelini Emet ile beraber yaşarlardı. Aldedenin Ömer'in Hüseyin, Ramazan, Ahmet, Mustafa, Mehmet, Gazi ve Hilmi diye oğulları vardı.Aldede İstiklal Savaşı gazisi idi. Soyadları Yaman idi.
28-YEŞİLLER de rahmetli Yeşil Ebe (asıl adı Hatice. Yeşil gelini derlerdi. Zamanla yeşil Ebe denir olmuş)Ooğulları Aliosman,Aliosmanın eşi Çükerenli Nene, oğlu Hüseyin ve eşi Bökelerli Yanukkaş Nene yaşardı.Aliosman dayının çocukları  İsa,Hacer,Durmuş,Nihat,İlyas' tır. Hüseyin dayının çocukları ise Hatice, Durmuş, ve diğer iki oğludur. Soyadları Çevik idi.
29-KOCAOMAR GİL de Ömer dayı, Annesi Düriye ebe,Eşi Ganime nene (Peçenekli ) oğu H.İbrahim ve kardeşi Haceli dayı eşi ve çocukları yaşardı. Soyadları Esen idi.
30-HALLEFENDİ DAYI GİL eşi topal Güssü (Gülsüm)dür. Hallefendi dayı Ayakkabı tamiri yapardı.Kızları Büyük Hanım, Emine, Küçük Hanım ve oğlu Kemal 'dir. Soyadları Esen idi.
31-DEDİHÜSLER de rahmetliHüseyin Gürbüz dayı, eşi Selvinaz nene,oğulları Dursun,Kadir,İsmail,Yeter ve kızı Saime yaşardı. Soyadları Gürbüz idi.
32-TOPALMEMETLER de Topal Memet abıca, eşi ve oğlu İsmail, Kadir ve Faik , kızı Hediye ve kızı Emine yaşardı. Soyadları Gürbüz idi.
33-DEDELERDE Hüseyin Albayrak, eşi hatıp Eminesi, kızı Kamile,oğlu Aziz,kızı Fatma ve kızı Dürdane(Hacaanım) yaşardı. Soyadları Albayrak idi. Ayrıca dedelerden Ömer Albayrak eşi Durkız Oğulları Erdoğan,Rıza ,Hüseyinve  kızları Fatma ve Durkız idi
34-ÇETELERDE Yusuf dayı ve eşi Durhanım ile oğlu Kemal ve diğer kardeşleri yaşardı. Çetelerin Gazi dayı ve iki oğlu vardı Soyadları Güneş idi.
35-DEDENİN OMAR GİL de eşi Durkız, oğlu  Erdoğan,kızı Fatma, oğlu Hüseyin ve Irza yaşardı.
KESTEKLERDE Kestek ebe ve eşi Kır Ali ve kızları fatma ve Durhanım  yaşarmış. Soyadları Güneş idi.
36-HATIPLAR da Hatıp Osmanı, hatıp Ebe, oğlu Hüseyin(Hoca), Nuri, Mustaf, kızları Durkız, Fatma veKöken  yaşardı.Soyadları Koçak  ve Özcan idi
37-GÜLLÜLER de Güllü dede, eşi Ayşa ebe , oğlu Kemal,gelini Güssü ve torunları Kemal ve Ayşe yaşardı...Güllü Dede İstiklal Savaşı gazisi idi. Soyadları Yeşilova idi.
38-OMAR IRZALARI Rahmetli Irza dede ve eşi Dadaylı Ebe yaşardı. Soyadı Çakmak idi. 
39-CEMİL DEDE gil de eşi Cemil ebe, kızı Kesemen ve Kızı Seyithanım yaşardı. Cemil dedenin babası Osman Resül Dayının babası Resül ile kardeşti.Cemil ebe'nin asıl ad Şerife idi ve Deperöz'lü(Yoncatepe) li idi. Soyadı Şimşek idi.
40-MEHMETZİYAGİL de eşi Mavu ( Mavi)  Nene ile birlikte yaşardı.Mehmetziya dayının babası Resül Hoca'dır.Çocukları Eminehanım, Fevziye,Fatma,Ayşe ve Ekrem'dir. Soyadları İnci idi.
41-ERESÜLLER de resül dayı (Kör Resül) ve eşi Kezban Yenge yaşardı.Çocukları Güleser,Ayşe, Kemal,Ali Irza, Zülfiye, Hatice,Mustafa dır. Soyadları İnci idi.
42-MUSTAFA KEMAL dayıyla beraber eşi Müsade yenge, oğulları Seyit,Mustafa ve kızı Nazife dir. Soyadları Kaya idi.
43-İPEŞLER de Mehmet Dede rahmetli ve eşi Hanım Ebe(İpeş Ebe) Oğlu İbrhim, Gelini Bahar ve torunları Celal,İsmet,Durmuş,Mehmet, Ali, Sabire,Hanım, torunlarıydı. Soyadları Taşdelen idi.
OMAR IRZALARINDA Irza dede ve eşi Dadaylı ebe yaşardı.
44-KÖTÜMEMETLER de rahmetli Mehmet dede,eşi Havzenin Döndü ebe, çoukları Kamile,Yeter,Hacıibrahim,Dedebey, Havze, Musa ve Tahir (Tayırağa) yaşardı. Soyadları Aslan idi.
45-ALİAĞALAR da Hacıkemal dayı, Münevver Nene ve çocukları Fikriye, Aliağa,,Ahmetağa, Hüdai( Fidayı),Yüksel beyler yaşarlardı.Soyadları Dündar idi.
46-MISTIKLAR da rahmetli Mıstık dede,eşi Adile ebe, çocukları Kemal, Osman, Ahmet, kızı,Müsade, Alime ve Hanım isminde kızları yaşardı. Soyadları Kaya idi.
46-ŞÜKRÜ MUSALAR da şükrü musa dayı ile beraber eşi Asiye teyze,çocukları Mustafa,Haccanım,Hacıhalil yaşardı. Soyadları Yavuz idi.
47-KEKEÇMUSALARDA eşi Kezban nene,çocukları Eyüp,Emine,Osman ve Hüseyin yaşardı. Soyadları Öztürk idi.
48-HASANÇAVUŞUN MEHMET gilde eşi Iraz yenge,kızları Ayşe,Sultan ,Selma ve oğlu Murat yaşardı. Soyadları Yavuz idi.
49-HASAÇAVUŞUN HÜSEYİN gilde de eşi Şükran hala,çocukları Hatice,Hasanhüseyin,Musa ,Hasibe yaşardı. Soyadları Yavuz idi.
50-TAYIROĞLUALİSİ  gilde eşi Ebekız nene, çocukları Dilek ve kızları yaşardı..Soyadları Aslan idi.
51-HACIKADININ MUSA gilde eşi Münife çocukları Osman.Şerife ve Fatma yaşardı.
52-HACIKADININ İBRAHİM gilde eşi Durkadın ve çocukları Hacıkadın ve diğer çocukları yaşardı.
53-ÇAMBAŞLAR da Osman dede,eşiHamdi Ebe KızlarıRaziye,Emine ve  oğlu Dursun ile Kardeşi Veli ile onun eşi Sabire hala yaşardı. Soyadları Çimşir idi.
54-OKKA ENİŞTE GİL de Durmuş Çimşir eşi Hatıp Fedimesi, kızları Kamile ve Dudu yaşardı..
55-BÜNYAMİNHOCA GİLDE  eşi Ayşedudu , çocukları Hacıosman,Ayşe, Nazım,Anakız,Mustafa  yaşardı.. Soyadları Doğanay idi.
56-GIDIDURMUŞLARDA eşi Ebekız hala ve kzı Dürdane beraber yaşardı.  Özkan idi.
57-KÖRMAHMUTLARDA Kemal dayı ,eşi Dudu Hala ve çocukları Emür,Hüseyin,Döne,Ahmet yaşarlardı..Soyadları Özkan idi.
58-OSMAN HOCANIN ÜSEYİN GİL de eşi Fedime ebe, oğlu Durmuş, Gelini  Datlaklı nene, oğlu Niyazi, torunları Fatma,Dürdane,Hüseyin,Hayati, Cafer ve Döndü yaşardı..Soyadları Özdoğan idi.
59-OSMAN HOCANIN MAHMUT GİL de eşi Karapazarlı Kezban çocukları Şaziye,Halil,Emine,Anakız ve Münevver yaşardı.. Ayrıca aynı binada OSMAN HOCANIN HALLİBRAHİM  eşi Durkız çocukları Osman, Anakız, Ahmet, Gültekin, Ayşe yaşardı.Soyadları Doğanay idi.
60-MUKDARBEKİR gil de eşi Zühre çocukları Mehmet,Seyit, Ahmet, Asiye, Rukiye, Hayriye, Emine, Hatice ve Selahaddin yaşarlardı. Soyadları Sarı idi.
61-NORİLER de Rahmetli Nuri ded, eşi Zühre ebe, oğlu Mustafa (Şah), gelini Kamile, torunları Kemal, Osman, Nuri, Kezban yaşardı. Ayrıca Yılanlı'lı gelinden  Erol ve diğer torunları olmuştu...Nuri dedenin ilk eşi Kezban idi. Kezban ebe Körağaların Irza nın kardeşi isi. Bu sülalenin soyadı Keskin dir.
62-MUSADEDELER de eşiHanım ebe, oğlu Mustafa, elini Fatma yenge, torunlar Hüseyin, Musa,Hanım,Osman,Hasan yaşardı..Soyadları Coşkun  idi..
63-BAYRAMIN HACI gilde Hasan abi eşi Sırma çocukları Bayram,Ramazan,Aysel, Zübeyde,Hayriye,Zeynep Aslantepe yaşardı..
64-ALİOSMAN DAYI gilde eşi Ebekız nene ile birlikte yaşardı..Soyadları Yalçın idi.
65-HURŞUTLARDA Arif dayı,eşleri Emine, Arife, çocukları Mustafa,Hurşit,  Zühre, Ali, Ünzile yaşardı..Soyadları Erdoğan idi.
66-KADAKÇILARDA Emine ebeOğlu Seyit Ali, oğlu Halil ,Kızı Selfet ve torunları İbrahim, Ayşe, Atilla ile beraber yaşardı..Soyadları Doğan idi.
67-KARAYUSUF gilde Yusuf Dede, eşi Peçenekli Hömbül Ebe,Metin, Ali,Osman, Hediye ve Iraz diye çocukları vardı..Soyadları Şahin idi.
68- KARAMEHMET lerde ehmet dede eşi Coplu Ebe (Emine) ve kızı Akkız yaşarlardı. Soyadları Şahin idi.
69-KELABICALARDA  eşi ve oğlu Necati, Hüseyin,Kızı Dudu, Durkız diye çocukları yaşardı.Bu sülalenin soyadı Yılmaz idi.
70-AHMET YILDIRM DAYI gilde eşi Anakız, çocukları Halil, Muzaffer, Döne, Muazzez, Hanım ile yaşardı.
71-KÜRDOĞLU ALİSİ ilde eşi Hanım ebe, oğlu Muammer ve gelini ile beraberlerdi. Soyadları Yeşilyurt idi
72-KÜRDOĞULLARI evinde Rahmetli Mehmet  dede, eşi Kezban Nene çocukları Kemal(Deli Kemal), Halil, Ahmet, Ayşe, Nezaker ile mutlu bir yuvaları vardı.Evlerinde çengel bulunudu. Kuyuya düşen kovalar çengel yardımı ile kuyunu dibinden çıkarılırdı. Soyadları Tekin idi.
  Köyümüzün şu an 500 haneye yakın belki de fazla bir hane sayısına ulaştığı tahmin ediliyor..






 
  Bugün 11 ziyaretçi (29 klik) kişi burdaydı! Tüm Hakları saklıdır  
 
ACILAR PAYLAŞILDIKÇA AZALIR....MUTLULUKLAR DA PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol