ANKARA-ÇAMLIDERE-İNCEÖZ KÖYÜ
   
  Ankara-Çamlıdere-İnceöz Köyü-Koca Harman
  68-GEL DE DUYGULANMA
 
                    İNCEÖZDE SONBAHAR
 İnceözlü güzden kalkmıştı. Harman yorgunluğu yavaş yavaş atılıyordu. Herkes güz işinde çok yorulmuştu. Dinlenme ihtiyacı hissediyordu. Köy yerinde işler bitmezdi. İş eksik olmazdı. Herkeste bir çalışma vardı. Harman çalışması kadar olmasa da yine çalışma vardı. Ekin yıkama, bulgur kaynatma , dibekdövme, geycek yıkamaya gitme, küpür atma, kışa hazırlık işleri vardı. En önemlisi ise muhtar ihtiyaç izini alacaktı. Yılanlı dağınadan odun alınacaktı. Köylü kışlık odununu hazırlayacaktı. Köy yeri çalışma yeriydi. Bereket ve bolluk yeriydi. Eskiler çok üreticiydi. Osmanlıdan kalanlar yani yaşlılar çok çalışkandı. Gayretlilerdi. Fakat yeni yetmeler biraz tembeldi. Ankara'yı görenler çalışmayı sevmiyorlardı. Ankara'yı duyan hanımlar hep Ankara lafı ederlerdi. Ankara'da sadece erkekler çalışırmış. Kadınlar pek rahatmış. Süslü süslü gezer, ufak tefek ev işleri dışında günleri oturmayla geçermiş derlerdi. enç kızlar falan he Ankara hayal ederlerdi. Çoluk çocuk ta Ankara'ya heveslenirlerdi.
  Ankarayı sevmeyen, beğenmeyenler de vardı. Her şey paraylaymış. İçtiğin su, sebze, meyve, ekmek.. Herşey para ile. Ekip dikemiyorsun..İnek, koyun keçi besleyemiyorsun, süt, yoğurt, yumurta hep parayla diyorlardı. Eş dost yok. Hep yabancı. Oturup konuşacak, akşamları oturmaya gidecek kimse yok diyorlardı. Bunları söylerken köyün işlerinden bıkkın bıkkın söz etmeyi de ihmal etmiyorlardı.
 
  GÜZE Mİ GÜZEL BİR GÜN
  İnceözde güzel bir sabahtı. Davarlar , sığırlar yayılıma gitmişti. Güz işleri bitmiş, işlerde bir ferahlama olmuştu. Şükrü Musa  evinden çıkmış elinde tesbihi gostak gostak yürüyordu.Kocaharmana doğru niyetlenmişti. Elinde doksandokuzluk tesbihi vardı. Salavat veya bir sure okur gibiydi. Kötümemetlerin evin altından geçerken Mehmet dayıyı gördü. Hısım selamün aleyküm diye selam verdi.Memet dayı " ve aleykümselam Musa Aga" diye karşılık verdi. İkisi ayak başında sakin sakin bir müddet konuştular. Mehmet dayı işine bakarken Şükrü Musa Dayı yavaş yavaş yürüdü. Mehmet Ziya'nın evinin avlusundan örs ve çekiç sesi geliyordu.Mehmet Ziya dayı da postal tamiri ile uğraşıyordu. Elinde üzel bir çift iskarpin vardı. Onların sökük ve yırtıklarını tamir ile uğraşıyordu. Onun yanına gidesi gelmedi mi bilmem uzaktan bağırdı.
 -Memet Golaylı gele. Napaaan ..?
 Mehmet dayı içerden bağırdı.
-Sağol Mısa aga. İki postal va da onnarı bi onarayım dedim de.
-Eyi eyi ..Çalış aganın. İşleyen demür pas dutmaz. Dedi ve Kocaharman'a doğru yürüdü. Dibeğin yanına geldi. Şöyle etrafına bi baktı.  Resül Dayı evden çıktı.Eşşeğinin hazırlanmasını istiyordu. Bahçeye gidecekti. Evlerinde bir hareket vardı. Giren çıkan. Aşağı yukarı merdivenden inip çıkanlar vardı.Derken Resül dayı  pınarönü tarafına doğru gitti.
  Hacı Kemal dayının sürgülü camının biri açıktı. Açık olan camdan güzel bir türkü sesi geliyordu. Radyodan gelen bu sesi duyan dinlemek isterdi. Şükrü Musa dayı ;
 -Hacı Kamaal..
Diye bağırdı. İkinci veya üçüncü bağırmada Hacı Kemal dayı camdan kafasını çıkardı. Şükrü Musa dayı'ya cevap verdi;
 -Ooo Mısa aga  hoşgeldin. Nasısın? Aga dur ben de geliyinde evöönde gırmada iki laf edelim. Dedi. Biraz sonra iki üç minderinen evden çıktı. Kırmaya mindrleri serip tatlı bir sohbete başladılar...
  

İNCEÖZ’Ü HAYAL  ETTİM
Ayrılığın zor oluyor İnceöz,
Konuyu komşuyu özledim gayri.
Aklıma gelince hayal kurarım,
Hayallerinle avunurum ben.
Tatlı dilli ebelerin nerede?
Belleri kuşaklı, başı takkalı..
Dillerinden yavrum,kuzum sözleri,
Bayramlarda öptüğüm asil elleri,
Dualı, vakarlı ,tatlı dilleri,
Özledim köyümü, özledim gayri..
Omar Irzası’nın odaya gidişi,
Güllü Dede’nin değnek ile gezişi,
Kör Eresül’ün odadan gelişi,
Kuşlarının sesi, esen rüzgarı,
Burnumda tüter oldu güzel köyümün.

Cemil Dede diye bir garip,

Ömrünü tüketip göçtü dünyadan,

Mutayıt dede uğraştı taşla,

Yaptı eserleri göçtü dünyadan..
Hatıp Üseyini’nin camiye gidişi,
Hacı Kemal dayının tırpan dövüşü,
Dedihüs dayının çerçilik işi,
Hatırladıkça hislendirir köyümün.
Dedenin Omar’ın tarla biçişi,
Dedenin Üseyin’in tatlı telaşı,
Hallefendi Dayı’nın tamirat işi,
Pek özlenir oldu güzel köyümde.
Aldedenin Omar işi kovalar,
Seyit Mehmet aga davarın sayar,
Hasan dayı,Osman dayı işlere dalmış,
Bir geçim gayreti olur köyümde.
Hacı gillerin davar ile uğraşı,
Ahmetlerin bağlar ile bahçesi,
Kara Mısdafa’ın üzüm pekmezi,
Körağaların pişmanisi aranır köyümde
Gök Hüseyin Üzüm ile uğraşır,
Mutayıt dede, toprağı,taşı pek sever,
Sakallı sarıklı İpraamağa’nın,
Eşşeğine binişini özledik..

insan bir kuldur,unutabilir,

Gazi Hakkı Dede'yi bilenler bilir,

Oğlu Hasan Dayı kibar biridir,

Unutulan isimleri andık, özledik...

Hatıpların Mustafayı biz göremedik,

Molla Durmuşu duyduk, ğrendik,

Çakıcı Mustafa'nın ezanını dinledik,

Hep geçemişlere rahmetler olsun.

Bu sözler boş değil, hep anlamı var,
Seyit Dayı’nın tellalı her yanı tutar,
Bekir Usta gayretli tekerler yapar,
Hacı Memedin Ismayıl’ı Özledik.
Mırışın Memedin sakin duruşu,
Deli Mahmut’un hassas oluşu,
Ala Memedin Ankara’dan gelişi,
Muammer dayının tırpan dövüşü,
Deli Kemal’in süslü gezişini özledik.
Hacı Ahmet dervişlikte yol aldı,
Hacı Musa ondan geri kalmadı,
Hakkı’nın Halil Emekli oldu,
Hakkı Dede rahmet ile anıldı,
Hacı Üseyin dertler babası,
Şöfer Mısdafa’nın vardı fekası,
Goca Kamal Durhanım’ın babası,
İpraamağanın Hacı’yı özledik gayri.
Ahmet dayı emekli olmuş da gelmiş,
Kara Halil şöferlik işine dalmış,
Muzaffer dayı Tek' te çalışır olmuş,
Necati dayıyı özledik gayri..
Seyit Ali Dayı manavlık yaptı,
Halil Hoca ilim deryasında kayboldu,
Döndü Nene ayrılık acısın tattı,
Ali Osman Yalçın’ı özledik gayri.
Kara Yusuf,Kara Mehmet bir evde,
Metin dayı şöfer ya Osman nerede?
Hömbül Ebe ile , Havzenin Züfre,
Bu iki eltiyi özledik  gayri.
Musa Dede’nin  sakin  sakin gelişi,
Bayramın Hacı’nın kamyon sürüşü,
Deli Arif’in hiç bitmez işi,
Rahmetli Cömbe’yi hatırlar olduk.
Mukdar Bekir memleketin celebi,
Şah Dayı konuştukça güldürür herkesi,
Bünyamin Hocanın incedir sesi,
Hacı Osmanı, Nazım’ı hatırlar olduk.
Gıdı Durmuş Katırıyla geliyor,
Gök Durmuş sarıağılda bağ belliyor,
İpeşin İprahim çoban taşında,
Davarlara çist deyişini özledik..
Kör Mahmudun Kemalın  işleri bitmez,
Kekeç Musa çiftlikten köyüne gitmez,
Osman hoca dalmış, kürsüden inmez,
Mıstık dede’nin Nalbantlığını  özledik.
Kör Eresül bazen ezan okurdu, çalışırdı hep,
Kötü Mehmet inceydi , hiç kırmazdı kalp,
Şükrü Musa davarcıydı, yapardı hesap,
Omar Irzasının çekiç sesini özledik.
Var idi Cemil Dede diye bir garip,
Hatıp Osmanı,Hatıp Ebe çekeridi diş,
Çalışkan köylüye dayanmazdı iş,
Pırtıcı  Çavuşoğlu’nu  özledik gayri.
Özledim köyümü ben, anlatamadım,
Bayramlar köyümsüz, dayanamadım,
Varsa sürçü lisanım  hatamdır benim,
Yaşlısını gencini özledim gayri.
İlahi köylüme sen merhamet et,
Bizleri hep ümmeti Muhammet’ten et,
Şeytan ve nefsin şerrinden sen himaye et,
Her iki alemde de yüzümüz ak et.
Bizlerin günahı çok, hayır ameli hiç yok,
Huzuruna çıkacak hiç yüzümüz yok,
İslam şuuruyla şuurlandır bizi,
Marifet nuruyla nurlandır bizi.
             H.İbrahim Koçak   26Nisan 2010 Alanya

    İNCEÖZ’ÜN HANIMLARI ASİLDİR
Osmanlıyız, Müslümanız, çok şükür,
Asildir köyümün kadını kızı.
Allahtan korkarız, dini yaşarız,
İmanlıdır köyümün kadını kızı.
Hacı Mehmetlerden başlar konak sırası,
Kamile Nene’yi aldı  telaşı,
Azime Nene ertesi gün için,
Konak telaşına başladı bile.
Hakkı Ebenin doruklarda gezişi,
Seyrek ebenin derneklerde tef çalışı,
Hatıp Ayşe’sinin misafiri sevişi,
Hatırıma geldikçe ah derim hep ben.
Yapılan insanlık anılıyor hep,
Akkız Nene elinde iki kap,
Taşımayla çekilir köyümün suyu hep,
Pınar başı sohbetleri tatlıdır.
Anakız Ebe hep çile çekti hep,
Çiy iplik ebe elinde bir kap,
Yıkmak çok kolay yapabilirsen yap,
Güler yüzlü tatlı dilli olmalı..
Kesemen nene gene işlere dalmış,
Dudu kızı yeni harmandan gelmiş,
Şerif Nene enmiş ineği sağmış.
Höşmerimi, keşi hoştur köyümün.
Falcı Ebe’nin misafiri çok olur,
Azime Ebenin davarları salınır,
Otlar yetişince yayladan gelinir,
Seyit Dayının düdüğünü özledik.
Hacı Kadın Ebe çok çile çeker,
Hurşut Kızı acı erik pestili ezer,
Sahipsiz sığırlar başıboş gezer,
Tekesini, çepişini özledik..
Emet Nene’nin bazen sesi kısılır,
Dudu nene su almış kara kuyudan gelir,
İpeş kızı Nene bostandan gelmiş,
Keleğini, kabağını özledik.
Bu dünya fanidir kimseye kalmaz,
Eceli gelmeden hiç kimse ölmez,
 Yanukkaşa kalmayan dünya kimseye kalmaz,
Doruk sokağını daşkapıyı özledik.
Düriye Ebenin hiç derdi bitmez,
Yeşil Ebe Eselerin Durmuş’u unutmaz,
Topal Güssü kimseden lafını çekmez,
Selvinaz Nene, Kestek Ebe hatırdan çıkmaz.
Seyrek Ebe derneklerde hep def çalar,
Hatıp Eminesi önünde davarın salar,
Hatıp Ebe kalkmış namazın kılar,
Karapazarlının söbesi hatırdan çıkmaz.
İpeş Ebe hanım hanım geliyor,
Bahar Nene’nin işi çok inek sağıyor.
Mavu Nene, Cemil Ebe iki komşudur,
Eresül karısı pek hamarat sanki hiç yatmaz.
Hatıp Ebe dişçeker hep hayır işler,
Asiye Ebe gider önünde çepişler,
Havzenin Döndü fengireynen acep ne işler,

Münever nene evin önünü temizler,

Müsade Nene kasnak tezeği eder,
Turşusunu, kavudunu özledim.
Karlar eriyince şallayuk akar
Madan Ayşa ak fistanla evinden çıkar
Şükran Hala sütten çok peynir yapar
Kötü odayı daş gapıyı özledim.
Asiye ebe yeni hamur yoğurmuş,
Dudu Neneyi de eve çağırmış,
İkisi beraber çörek büşümüş,

Yanına da ahlat hoşafı gomuş,
Bannağını halkasını özledim.
Datlaklı Nenenin hanım duruşu,
Pek çok olur Gök Durmuş’ ların işi,
Haccanimi, Niyazi’yi bilmeyen kişi,
Ben İnceözlü’yüm demesin sakın.
Havzenin Döndü çok çile çekti,
Havzenin Zühre evinden gitti,
Ayşeddu Nene çok temiz idi,

Tezekci Nene'nin hiç bitmez işi,
Bu dünya fani değil mi bakın?
Kalp bir sırçadır kırmayın sakın,
Kamile nene çok çalışkan hele bir bakın,
Muhtar Hanımı Zühre onlara yakın,
Dünya fanidir aldanmayın sakın.
Hanım ebe acep nereden gelir,
Ebekız Nene bızağıları  gezeğe salar

Doymuşlu Nene'nin işi çok işlere dalar,
Kadakçı karısı çok çalışır , harmandan gelir,
Mamur Ağayı, harmanları unutmamalı.
Ayşe Ebeler ev önünde oturur,

Anagız Dezemle datlı laf eder,
Kuyudan kadınlar sular götürür,
Günler gelir geçer gine götürür,
Kuyu Önünü pınarını özledim.
Özledim köyüm seni özledim,
Eseninin esişini, özledim..
Bayramını, seyranını, kuşunu,
Tarhananı, hamurunu, keşini,
Özledim köyüm seni özledim..
                           H.İbrahim Koçak
               HATIRLA EMİ
İnceöz'ü hatırla unutma sakın,
Senin vatanındır orası,
Baban deden orada doğdu, büyüdü,
Atalar dedeler hep orada doydu.

Hacı Mehmedi,  Abdurrahmanları,
Hacı gilleri, Goca Ismayılları,
Çerçici Dedihüs'ü, Pırtıcı Çavuşoğlunu,
Körağaları unutma sakın..

Hakkıları, Tok Dedeleri, İpraamağaları,
Gök Hüseyinleri, Aldedeleri,
Hacıgiller ile Ahmetleri, Mutayıtları,
Fatiha ve Yasin ile hatırla emi.

Aldedeyi, Hacıdurmuşu, Eseleri,
Hallefendiyi, Goca Omarı Haceli'yi,
Unutma Dededayıyı, Kelabıcayı,
Çeteyi, İpeşi  unutma sakın.

Omar Irzasını, Cemil Dedeyi,
Çambaşlar ile Kötü Memedi,
Hasan Çavuş ile Gıdı Durmuşu,
Rahmet ile yaad et unutma sakın.

Osman Hoca ile Mıstık Dedeyi,
Kör Mahmut ile Sarı Mustafayı,
Bayram ile Köarağanın Musayı,
Gadakçı Dedeyi unutma sakın.

Hacıvelileri, Kelabıcaları,
Hurşutlar ile Garayusufları,
Hacı Muharem damadı Garamemedi,
Fatiha ile yaad et sevindir emi.

Kürdoğlu Alisi ile Ala Memedi,
Hatırlayamadığımız bütün ecdadı,
Hayır ile yaad et, unutma emi,
Fatihasız bırakıp ta üzme emi......
      
                  H.İbrahim Koçak ..Alanya

 
  Bugün 28 ziyaretçi (42 klik) kişi burdaydı! Tüm Hakları saklıdır  
 
ACILAR PAYLAŞILDIKÇA AZALIR....MUTLULUKLAR DA PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol