ANKARA-ÇAMLIDERE-İNCEÖZ KÖYÜ
   
  Ankara-Çamlıdere-İnceöz Köyü-Koca Harman
  2-OSMAN HOCALAR SARI MUSTAFALAR
 
H.İbrahim Koçak'ın amatör çekimi ile bir Ağustos ayında İnceöz Köyü


    




Rahmetli Niyazi Amcamız rahatsızdı. Namaz surelerini bilmez ama namaz kılardı. Ondaki Allah inancına imrenirdik. Allah bilir ahrette kac kişiye şefaat edecek..


Dudu ebe mekanın cennet olsun. Ardında büyük sadakaı cariye bıraktın. Kıyamete kadar nimetlenir gıdalanırsın inşallah.

KOCA HARMAN
 
Eskilerde kızak kayma, çelik oynama , maç yapma yerlerinden biriydi.
 Ramazan aylarında ezanı beklerdik. Hoca ezan taşına çıkınca bağırarak eve giderdik. Ezan okundu, şalvar dokundu, yumurta pişti, hocanın karnı şişti diye maniler söyleyerek evlere koşar, ezanın okunduğunu haber veridik.
KÖY ODAMIZ
 
Köy odası kültür demek. Dini sohbetler, politik sohbetler, milli ve manevi sohbetlerin en güzeli yapılır köy odamızda.
 
 Köyümüze gelen misafirler büyük bir misafir severlikle ağırlanır köy odamızda. Misafirlerin rahatı için her şey düşünülmüş odamızda.
 Tıpkı atalarımızın kervansaraylarda  misafirlere ücretsiz bakıldığı gibi...       
KÖY ODASINDA SOHBET
 
 
Demli çaylar ile sohbetine doyulmaz köymün odasında oturmanın. Köyümüzün yetiştirdiği güzide insanlar unutmamış köyümüzü. Kimisi gözlerini kapatıp huzur ile kalbini dinliyor.Sohbetlerin tadına doyulmaz  odamızda.
  
KÖY ODAMIZIN NEŞESİ
 
Sohbetlerin güzelliği, gönüllerin neşesi gözlere yansımış.
 Kış günlerinde birbirinden güzel sohbetler yapılır, oyunlar oynanır, fıkralar anlatılır odamızda. Bazen hükümet meseleleri ele alınır,önemli işler görüşülür köy odamızda.

Mekanın cennet olsun Goca Muhtar..



Bak!
Bil ki haketmeyenin önüne inciler serilmez.

Mücevherlerden sarraflar anlar ancak, başkası bilmez.

Ne fark eder ki kör insan için elmas da bir cam da.

Sana bakan kör ise sakın kendini camdan sanma...


(Hz.Mevlana)

  
Eskilerde nişanlılar birbirini göremezdi. Birbirleriyle konuşamazdı.Zaten oğlana münasip kızı, anne ve baba beğenirdi. Bu evliliklerde hemen hemen hiç boşanma olmazdı. İslam şiar ve kültürüne o şekil evlilik daha yakışırdı herhalde. Haram ve zina mefhumunun mubah olduğu, sefih batı kültürü içimize girince bizi bozdu diye düşünüyorum. Son ve ekmel din olan İSLAM'ın prensipleri şüphesiz ulvi ve yüksektir. Hıristiyan ve yahudi propagandası, yıllarca dinimize ve kültürümüze saldırdı. İslam ve onun temsilcisi Müslüman Türk'e, düşman olan bu odaklar yıllarca bize saldırdı. Aslı, Türk ve Müslüman olmayan yöneticilerle bizleri yönettirdiler ve MANEVİ BÜNYEMİZİ bozdular. Yahudi din adamı Haim Nahum'un şu sözünü unutmamak lazım. Lozan antlaşmasında İngilizlere şöyle demişti bu Haim Nahum, "Siz Türklere devlet kurma izni veriniz. Korkmayınız. Biz onların manevi bünyesini öyle tahrif edeceğiz ki, bir daha eski günlerine asla dönemeyeceler." Dedi. Cumhuriyetin ilanı ile de yurdumuzda batlılaşma hareketeri başladı. Osmanlı'yı Osmanlı yapan değerler yerle bir edildi. Japonya ve Yunanistan binlerce yıldır kullandığı yazıyı değiştirmezken, bizde islam yazısı değiştirildi. İslam yazısıyla yazılan bütün arşiv, belge ve dökümanlar tahrip edildi.  Dış ülkelere hurda kağıt niyetine satıldı.Bundaki asıl gaye Türk milletine geçmişini, kültürünü, tarihi bağlarını unutturmaktı. Nitekim öyle de oldu. İslam ülkesine, inanç olarak yahudi kaynaklı Darwinizm getirildi. Okullarda Allahsızlık propagandaları yapılmaya başladı. Fakat unuttukları bir şey vardı. Müslümanların Allah katındaki değerleri. Mülkün sahibinin Allah olduğu. Altının çöplüğe ve pisliğe düşmekle değerini yitirmeyeceğini hesap edememişlerdi. Osmanlının evlatlarının, kör kör atalarını anlayamadığı, anlamalarına mani olunduğu, fakat ehli insaf düşmanlarının  bile Osmanlı'nın yüceliğini söylemek  zorunda kaldığına şahit oluyoruz.Dünya tarihinde bir daha eşi görülmeyen bu ecdat düşmanlığı neden ? Bize, taihimiz neden yanlış anlatılıyor? Neden bu yanlışlık dayatılıyor? Şahsiyet ve izzeti nefis sahibi herkes bunu düşünmeli ve buna kafa yormalıdır.
  Türkan Saylan lar ve birçok devlet görevlisi, ergenekoncular ve daha bir çoğu bu milletin mukaddesatıyla oynamanın, görevlileri ve, piyonları oldukları gün geçtikçe meydana çıkıyor. En üzüldüğümüz hal, aslını neslini bildiğimiz bazı temiz insanların, sırf makam ve maddi çıkar uğruna kültürümüze, manevi bünyemize , milli birliğimize zarar vermeleridir. Bu yıkıma alet olmalarıdır.

_YA BASİR!________


Bir zamanlar vâlilik yapan birisinin çok güzel bir bahçesi vardı.
Rengârenk çiçeklerle donatılmış, tam bir zevk ve sefâ yeriydi.

Bir gün vâli, bu bahçeye geldi.
Vâli, bir bahane ile kadının kocası olan bahçıvanı, bir iş için dışarıya gönderdi. Kadına da dedi ki:
-Bahçenin kapılarını kapat. Hiç bir kapı açık kalmasın!

Kadın, akıllı ve namuslu idi. Vâlinin kendisine kötü niyet taşıdığını anladı. Gidip bir ağacın arkasına saklandı ve biraz sonra gelip dedi ki:

-Kapıları kapattım. Yanlız bir tanesi kaldı. Onu kapatmaya gücüm yetmiyor. Ne kadar uğraşsam da kapatamıyorum.

-O, hangi kapıdır?

-Bu kapı, Allahü teâlânın (Basir) sıfatıyla bizi gördüğü kapıdır. Vâli, bu sözü duyunca, pişman olup tövbe etti.

Bir daha aklına böyle kötülükler getirmemek için, Allahü teâlânın sevgili kullarından birinin bulunduğu yere gidip, onun sohbetinde yetişti. Allahü teâlânın sevgili kullarından biri oldu.

ÖLÜM VAR YA ÖMER !!!!
İslam'ın ikinci halifesi Hattap oğlu Ömer.. Yiğit, korkusuz, cesur, kuvvetli bir insan ..Müslüman olmadan önce İslam' ın amansız düşmanı. Zehirli yılanları yakalamak, deve ile güreş yapmak deveyi zorla yatırmak gibi garip hobileri olan bir insan. Kafirlerin, müşriklerin gazına gelip te Alemlerin Seyyidi'ni öldürmek için yola çıkan, bir Müslüman kadın Sahabe'nin durumu görünce ; Peygamberimizi korumak gayesi ile Ömer'e ""Önce sen kız kardeşinle eniştene bak, onlar Müslüman oldu.. "" Sözüyle yön değiştirip kardeşinin evine gelip onu döven, kardeşinin pervasızca cevabı karşısında Müslüman olan Ömer..Şu okuduklarınızı verin bir bakayım deyip Sureyi Taha nın ilk ayetlerini okuyunca haşyete kapılıp Müslüman olan Ömer.. Peygamber terbiyesi ile yıldız olan Ömer.. Cennet ile müjdelenen Ömer.. İslam'ın ikinci halifesi Ömer.. Cami kıblelerinde dört büyük halife olarak ismi yazılan şerefli sahabe..
Bu mübarek İslam halifesi adaleti ile meşhurdur. Ashabı kiramdan, doğru yolda olması için yardım ve dua istemişti. Eğer hatalı bir icraat yaparsam beni uyarın demişti. Dicle kenarında bir koyunu kurt kapsa Ömer' den sorarlar diyecek kadar mesuliyet şuurunda bir zatı kerim idi. Hilafeti esnasında Allah'tan haşyetinden bir kişiye kendi cebinden ücret öder ve o kişinin her gün "" Ölüm var Ya Ömer"" diye kendisine ölümü, ahreti hesap gününü hatırlatmasını isterdi.. Allah CC bu mübarek sahabeye öyle bir iman nasip buyurmuştu ki, vefat edip kabre konulduğunda kalp gözleri açık bir sahabe merak eder. Bakalım Ömer Münker Nekir meleklerine ne cevap verecek diye. Melekler Rabbin kimdir diye sorarlar. Hz Ömer Efendimiz"" Siz nerden geldiniz?"" der. Onlar, ""yedi kat semaların ötesinden "" diye cevap verince ;
-Siz oralardan gelip Allah ı unutmadınız da Ömer iki metre toprak altına girmekle mi Allah 'ı unutacak diye cevap verebilen Ömer.. Allah CC şefaatini nasip buyursun. Yanlış yapmaktan korkan bu mübarek sahabinin.
Osmanlı padişahlarının Osman Bey' den sonra gelenleri evladı Rasul'dür. Osmanlı Devleti ehli sünnet itikadı üzere kurulmuş bir İslam devletidir. Peygamberimizin ordusunun, dört büyük halifenin ordusunun nail olduğu manevi yardımlara Osmanlı ordusu da nail olmuştur.Osmanlı ordusuna da bir çok kere ilahi nusret nasip olmuş, melekler yardıma gelmiştir. Noktası noktasına peygamber yolunda olan Osmanlı, askerlerine "Mehmedcik " der idi. Mehmedcik demek "küçük Muhammed" demekti. Peygamber ashabı kiram ahlakına sahip Osmanlı Padişahlar yanlış yapmaktan korkardı. Her işlerini din adamlarına danışır fetva alır öyle yaparlardı. Padişahlar, vezirleri ve halk tarafından ""Gururlanma Padişah'ım senden büyük Allah var diye uyarılır ve uyarılmalarını da isterlerdi. Şeyhülislam ve Mürşidi kamillerin makamı padişahtan yüksekti.Padişah her ne kadar tek hakim gibi görünse de şeriat emrinde boyunları kıldan ince idi. Şeriat'ın emrime saygı, tazim, hürmet, edep ve huşu ile uymayı şeref ve izzet bilirlerdi. Bundan dolayı tarihin en uzun ömürlü devleti olmuştu.
Bir İslam devleti olan ve Şer-i şerif yani Allah CC emirlerine göre yönetilen Osmanlı' yı soykırımdan kurtarıp, besleyip, himaye ettiği nankör ve Osmanlı halkı kabul edilen yahudiler yıkmıştır.Osmanlıdaki dışı Müslüman içi yahudi paşa ve devlet görevlileri Osmanlı'yı bozmuş ve adım adım yıkıma sürüklemiştir. En büyük düşmanları İslam olan bu lanetli kavim yalan ve hilelerle aslı Müslüman olan körlerden de taraftar bulmuş ve Osmanlı'yı yıkmada kullanmışlardı. Yahudilerin Osmanlı'yı yıkmak için kullandığı kişiler arasında en hatırlanacakların başında Said-i Nursi ve Mehmet Akif gelir.İstiklal Marşı şairimizin bu hatasını ilk anda kabul edesimiz gelmez. Fakat Cennet mekan Halifei Müslimin Abdulhamid i Sani Hazretleri ne "sirk hayvanı" diyecek karar şaşkın ve kör edilmiştir yahudiler tarafımdan.
Peygamberimize sui kast yapan, peygamberimizin ve İslam'ın amansız düşmanı olan yahudiler, Osmanlı ile beraber Hilafeti de yıkmış ve İslam birliğini bütünlüğünü, gücünü'de yıkmıştır. Osmanlı'yı yıkan ""İttihat ve Terakki Cemiyeti"" Cumhuriyetin şekillenmesinde, idari ve misyon yapılanmasında tek söz sahibi olmuştur. Bu cemiyet muhaliflerini tek tek öldürtmüş, ortadan kaldırtmıştır. Çankırı mebbusu Rıza Bey ve yüz binlerce Müslüman din adamı planlı bir katliama tabi tutulmuştur. Kaç din adamı asıldığı devlet sırrıdır. Falih Rıfkı bir sohbetinde " Biz bu ülkede İslam'ın gücünü kırmak için, Kurtuluş Savaşında verdiğimiz kaybın elli katından fazla Müslüman astık"" diye asılan Müslüman sayısı hakkında ip ucu vermiştir. Kurtuluş Savaşında 9163 şehit verdik. Elli katından fazlası 500bin civarı bir sayı yapar.
Cumhuriyetin şekillenmesinde tek söz sahibi olan yahudiler, en büyük düşmanları olan İslamiyet'i bozmak için planlar hazırlamışlardır. Eğer İslam bozulmaz ise Osmanlı yine dirilir korkusu vardı. Lozan görüşmelerinde Türklere devlet kurma izni verdiği için İngiliz milletvekilleri Çörçil 'e kızmıştı. Çörçil de "Biz Türklerin elinden İslam'ı ve Kuran-ı aldık. Bundan sonra Türkler bizim istediğimiz gibi, bizim istediğimiz kadar Müslüman olacak " demişti. Ve öyle de oldu. İttihat ve terakki üyesi devlet görevlileri hile ile önce padişah Vahdettin'i sürdü. Hilafeti ( Dünya İslam Birliği ) kaldırdı. Ezan'ı yasakladı. Rivayete göre bir yahudi hahamını ilk diyanet reisi yaptı. İslam ve ehli Sünnet müdafaası yapabilecek Müslüman Osmanlı bakiyesi din adamlarını birer birer astı. Tam Müslüman olamayacak, ilayı kelimetullah davası güdemeyecek İslam'ın özünden haberi olamayacak Müslüman din adamı yetiştirmek için din mektepleri açtı. Bu mekteplerden yetişen din adamlarının çok azı ehli sünnet üzere olabildi. Kimisi melek yok dedi, kimisi namaz üç vakit dedi, kimisi peygamber sıradan bir insan deyip sünneti inkar etti.
Halk bu bozukluğu görüyor ve ızdırap duyuyordu. İmkanlar zuhur edip hileli seçimden kurtulunca Müslüman diye Menderes'i iktidar yaptı. Yahudi fitnesi ve alt yapısı Menderes'i nahak yere astı. Evren ve iktidarından iğrenen halk Özal'ı iktidar yaptı. Özal dini bir serbestlik ve ehli sünnet diyanet reisi getirdi. Özal da yahudi fitnesi ile zehirlenerek öldürüldü. Türk bürokrasisi hiç saf ve temiz olamadı. Her dönemde Müslüman çoğunluğu hazmedemeyen " bu milleti çoğunluk değil biz yönetiriz, biz ne dersek o olur "" diyen yahudi zihniyetinin çelmesine maruz kaldı.
Bu İslam düşmanı yahudiler zamanın iktidarına da baskı yapıyorlar. Bu ülkenin can damarlarını kestirmeye uğraşıyorlar. Tek gayesi İslam nurunu yaymak, İslam şuur ve idrakini nakşetmek olan güzide insanlara yapılan zulüm, dini hükümlere yapılan pervasız saldırı, ehlisünnet düşmanlığı, sözde İslam okullarında verilen yahudi enjektesinin sezilemeyen tezahürü gibi görünüyor. İspatı ise " Ölüm var Ya Ömer, "" "" Gururlanma Padişah'ım senden büyük Allah var "" sözünden duyulan rahatsızlık, o ruhtan habersizlik ve İslam'a farkına varılmadan verilen zarar ve dini sulandırma çabalarıdır.




HANEDAN MENSUBU OLMAK...OSMANLI OLMAK...EVLADI RASUL OLMAK...HAZRETİ FATIMA ŞUURUNA SAHİP OLABİLMEK TARİHTE İKİMÜMTAZ MİLLET VAR..BİRİ ARAP MİLLETİ BİRİ DE TÜRK MİLLETİDİR.
 
  Bugün 13 ziyaretçi (20 klik) kişi burdaydı! Tüm Hakları saklıdır  
 
ACILAR PAYLAŞILDIKÇA AZALIR....MUTLULUKLAR DA PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol