ANKARA-ÇAMLIDERE-İNCEÖZ KÖYÜ
   
  Ankara-Çamlıdere-İnceöz Köyü-Koca Harman
  5-KÖYLÜLERİMİZ-2-
 
HACI OSMAN DOĞANAY RAHMETLİ

















dört sene tedrisatta bulunduğumuz medrese-i doymuş
 
EĞİTİM ve YILBAŞI

    Okulda öğrenciler ısrarla, coşkuyla –“Öğretmenim ne olur bu ders yapalım” dediler.   –“Ne yapacağız?” diye sordum. Hep bir ağızdan cevap verdiler; -“Yılbaşı çekilişi” 
    Peyami Safa diyor ki: “... Şu yılbaşı gecelerinin manasını bir türlü anlamıyorum. Sevinecek ne var? Evvelâ her şey tersine: Yeryüzü ve insan bir yaş daha ihtiyarlıyor, kainat bir yıl daha eskiyor, buna, ‘yeni sene’ diyorlar. Herkes ölüme bir yıl daha yaklaşıyor, buna seviniyorlar. Hayatın bir parçasını kaybetmek hoş bir şeymiş gibi, hep birbirlerini tebrik ediyorlar... “ 
    Arif Nihat Asya’dan da birkaç cümle alalım: "Yılbaşı neyimiz olur diye soruyorum… Ramazan bayramımız mı? Kandilimiz mi? Kurban bayramımız mı? Yılbaşı, Haçlı Seferlerinden kalma bir kılıç artığıdır. O zaman silahla giremediği yerlere şimdi noel babayla, beyaz sakalıyla saygılar ve sevgiler toplayarak giriyorlar. O adıyla sanıyla bir misyonerdir ki şu memlekette ocağına incir dikildikten sonra kılığını değiştirmiş ve bizi avlamaya kucağında getirdiği oyuncaklarla en can alıcı noktamızdan; çocuklarımızdan başlamıştır. Bu cömertliğinin karşılığını istemeyecek mi sanıyorsunuz, fedakârlığının sebebini düşünmediniz mi? Muhakkak bir şeyimizi çalmıştır…" 
    Kültür emperyalizmi denen şey budur işte. Kültür, bilginin hayat tarzı haline gelen görüntüsüdür. Yeme, içme, giyme ve selamlaşmanızdır. Dünyaya bakışınız, sonra sanatınız, mimariniz, şiiriniz ve nihayet bütün bunlarla kurulan medeniyetinizdir. Bir milletin temeli ve kökleri, o ülke insanının millî-mânevî değerleri, örf ve âdetleri, 
velhâsıl irfan ve ahlâkıdır. Diğer bir tâbirle, millî kültürüdür. Sözünü ettiğimiz kültürel etkileşimi küçümseyenler bir gün sosyal hayatlarında da taklit ettikleri milletler gibi yaşamaya başlarlar. Ardından onlar gibi düşünme gelir. İnançları değişir. Yıllar önce bir sempozyumda Çapa Tıp Fakültesi öğretim üyesi bir doktordan dinlemiştim, desibeli yüksek Rock Müziği dinleyen gençlerimizin Amerikan gençleri gibi boylarının uzadığını ve kafalarının küçüldüğünü anlatmıştı. 
    Yılbaşı kutlamaları “görünmez kilise” doktrini çerçevesinde Batılı değerlerin ve yaşama tarzının evrenselleştirilmesidir. Medya, tüketim alışkanlıkları, eğlence ve magazin sektörü eşliğinde kitlelere empoze edilen pagan geleneklerdir. Kısaca yılbaşı kutlamaları, global (âlem şümul) kültür kandırmacısı ve aşağılayıcı bir teslimiyet ile içimize sızmış bir virüstür.    
    Sayın Mehmet Görmez’in anlamlı yılbaşı beyanatından bir paragrafla bitirelim: "Benim Diyanet İşleri Başkanı olarak en çok itiraz edeceğim husus, bu Noel tüketim ekonomisi üzerinden hem de çocuklar üzerinden bir kültür ve kimlik erozyonunun oluşmasıdır. Buna millet olarak, buna bilim adamları, fikir adamları, düşünce adamları, öğretmenler, üniversitelerin üzerinde kafa yorması lazım. Bu sıradan bir hadise değildir. Özellikle Noel tüketim ekonomisi üzerinden, çocuklar üzerinde bir kültür ve kimlik erozyonu oluşturmak doğru değildir."
   Yılbaşı âdetlerine, kutlamalarına özenen ruh çöküntüsüne uğramış insanların bu eğilimi, taklit ve benzeme meselesi, son derece ciddi ve tehlikeli bir iştir. “Doğru zamanda, doğru yerde” olmanız ümidiyle..

Benim en çok itiraz edeceğim husus, bu Noel ve Yılbaşı tüketim ekonomisi üzerinden hem de çocuklar üzerinden bir kültür ve kimlik erozyonunun oluşmasıdır. Buna millet olarak, buna bilim adamları, fikir adamları, düşünce adamları, öğretmenler, üniversitelerin üzerinde kafa yorması lazım. Bu sıradan bir hadise değildir. Özellikle Noel ve Yılbaşı tüketim ekonomisi üzerinden, çocuklar üzerinde bir kültür ve kimlik erozyonu oluşturmak doğru değildir.


 HALLEFENDİ DAYI RAHMETLİNİN EŞİ  DAŞKAPI DA OTURAN TOPAL GÜSSÜ LAKAPLI GÜLSÜM EBEMİZ VEFAT ETMİŞ. MEKANI CENNET OLSUN.PEYGAMBERİMİZİN GÜLSÜMÜNE KOMŞU OLSUN İNŞALLAH.
Ey Allahım,                                                                  
Anne ve babamız bize bir sığınaktı. Her ihtiyacımızı görür, yedirir, içirir,bakarlardı. Düşünce, “anam” derdik. İhtiyaçlarımızı “babamıza” arz ederdik. Şimdi ise onlar yok. Bir zamanlar güçlü kuvvetliydik. Kendimizi ,yerleri delip, dağları yıkacak gibi güçlü hissederdik. Yaşlandıkça, hastalıklar karşısında çaresizliğimizi görünce, acizliğimizi anladık. Eskiden akrabalık bağlarımız kuvvetli idi. Akrabalık bağlarımız zayıfladı. Akraba, akrabadan kaçar oldu. Selam verse de menfaat için selam verir oldu. Peygamberlerin, şerrinden Allah’a sığındığı “deccaller “ geldi de dini islamı talan etti. Küfür azdı. Küfür çarkı arasında eziliyoruz. Dinimiz, ahlakımız, maneviyatımız, insani, ibadet ve akrabalık duygularımız yok oluyor. Bizler bu acıklı hallerimizi göremiyoruz. Kendimize gelecek taakatimiz kalmamış. Gözlerimiz kör, kulaklarımız sağır, dini ve manevi hislerimiz yok olmuş. İbadeti şahsiyemizi(Şahsi ibadetlerimizi,namaz, oruç gibi), ibadeti ictimaiyemizi(zekat ve sadaka gibi), ve ibadeti  diniye ve milliyemizi (vatana hizmet,korumak,birlik ve beraberliğimize hizmet gibi)yerine getiremez olmuşuz. Alemlere rehber gönderdiğin habibin hürmetine bizi dirilt. Dünya ve ahret rüsvaylığından himaye buyur. Dünyadan imansız göçmekten muhafaza buyur. Sen bütün noksanlıklardan münezzehsin. Bize fani hayatımızı ve akıl nimetini sen lutfettin. Dini nasibimizi çoğalt. Zatından gayriye muhtaç etme.İbadetinden mahrum olan nasipsizlerden etme.


  hasan çavuşun hüseyin rahmetli ve eşeri Şükran nene


  Osman Hoca'n oğulları Halil İbrahim ve Bünyamin Dedeler ve arkada Hatıpların Nori



  Köyümüzde dibek dövenler. Dibek döme yardımlaşma ve ekip işiydi.



 Muhtarımız ve akrabaları Ahmet bey


köyümüzden yorgan diken ebeler

  köy halımızdan bir grup ve mehmet demirtaş bey

köy muhtarımız ve misafirleri


Muhtar Bekir'in eşi Zühre Ebe yaylada oğlu Selahatin'in evinde

Köyümüzün Taş ustalarından Hakkı'nın Ali ve akrabaları..

Köyümüz yiğitleri böyle korkusuzdur..



Nuri torunu Asker NURİ....




                    KÖYÜMÜZDEN BİLGİLER
    Arif Güngör ü pek bilmeyiz. Ozmuşlu Ebe nin askerde kalan bir oğlu varmış. Adı Mahmut. Mahmut un oğlu Mehmet. Ozmuşlu ebenin Mehmet. Mehmet in oğlu da Arif.
   Ozmuşlu ebe Arif güngör ve Anakız Çalık ın (sağır Anakız) annesi. Hamdi ebe diye bilinen Çambaş Osmanının Hanımı önceden Anakız ebenin kardeşi Arif in karısı idi. Arif ölünce Çambaş Osmanı na vardı. Hamdi ebenin kızları Peçenekli Hasan Efendinin hanımı Raziye,Deli Kemal in eşi Emine ve Şah dayının Hanımı Kamile  dir. Bunların  babaları Arif tir. Anakız ebenin kardeşi Arif. Arif Sağır Anakız lakaplı Anakız Çalık ın kardeşidir.
     Anakız ebe önce Topal Gülsüm ün eşi Hallefendinin kardeşi Ömer ile evliydi.İkinci evliliği Hatıpların Mustafa ile oldu. Hacı Ahmet Ünal, Musa Ünal ve Hakkıların Halilin eşi Ayşe hatıpların Mustafa dan oldu. Üçüncü eşi Molla Durmuştur. Molla Durmuştan da Zehle ve Hatıp Hüseyini nin eşi Fatma oldu.






Halil Doğanay,Yaşar Koçak ,H.İ.Koçak


  Osman Hoca'nın torunu Ahmet Doğanay'ın kızı Zeynep'in düğü hatırası


Pınar önünden köye bakış..



 Tarihi köy çeşmemizin kitabesi


  Hacı Muharrem'in torunu Kara Mehmet Kızı Akkız Durkan


  Gülmezlerin Evi


 Goca Kemal ile Hatıpların Nuri


 İnceöz'ün iki bakımsızı (Zayıf kalmışı)


 Hatıpların Nori ile yiğeni Halliprahim



İzmirli'ler tarlalarına bahçelerine bile tuvalet yapmışlar. Bizde medeniyet bu seviyelerde değil..Evden, cergeden önce tuvaleti düşnmüşler..


İzmir'in çalşkan halkı kirazdan ço kazanıyor.Aynı kiraz bizde de olur. Ama biz yetiştirmeyi ve toprağın bereketini bilmeyiz. Karamustafa rahmetli iyi bilirdi.



 Hüseyin Çoşkun ve H.İbrahim Koçak


Özmuşlu Hüseyin Dayı,Suat Çoşkun, H.İ.Koçak, Hüseyin Çoşkun
 
  Bugün 25 ziyaretçi (32 klik) kişi burdaydı! Tüm Hakları saklıdır  
 
ACILAR PAYLAŞILDIKÇA AZALIR....MUTLULUKLAR DA PAYLAŞILDIKÇA ÇOĞALIR... Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol