Bekir bey ve gençlik
Rahmetli Dedenin Ömer (Albayrak) Babası Aziz Dedeye Dededayı derlermiş. Dedenin Ömer diye bilinirdi.
Ankara'ya gidenler mutlaka TAŞ MERDİVEN e uğrarlardı. Ya İpraamağaların Üseyin'in oraya, ya da Dedenin Omar'ın oraya giderlerdi. Her ikisi de misafirlerini gayet tatlı bir dil ile karşılarlar ve mutlaka ikramda bulunurlardı. Ya çay, kahve söylerler veya sattıkları meyvelerden yıkayıp ikram ederlerdi. Ankara'da kazananlar (çalışmaya gelenler) bu manavlardan sebze meyve dolu bir sandık hazırlarla ve köye gönderirlerdi. Getiren minibüs bu sandığı Hacımehmetler'e bırakır ve sahibine haber veriverin derlerdi. Hacımehmetlerden sandık sahibine haber çabucak uçardı. Genellikle hanımlar "bizimki sandık göndermiş" diye sandığı eve götürmeye gelirdi.Sandığın içinde mevsimin meyve ve sebzeleri olurdu. Ankaradan gelen bu sebze ve meyvelerden komşular da nasibini alırdı. O zamanların tevazu, ahlak, sıcaklık ve dindarlığını arıyoruz.
Dedenin Ömer ve Hatıpların Mustafa (Özcan) İki bacanak.İkisininde mekanları cennet olsun.
Dedenin Hüseyin ve Kemal İnci.
Hüseyin Enişte yıllarca çiftlikte çalıştı. Oradan emekli oldu. Köylünün, akrabanın ve ümmeti Muhammedin derdini çeker dururdu. Herkesin iyiliğine dua ederdi. Aziz bey rahmetli ile bu fakirin okuyup pilot olmamızı, vatan savunmasına katkıda bulunmamızı isterdi. Öyle bir kişiliğe sahipti ki hiç unutamam. Gece uykuda kıpırdar kelime-i şahadet getirirdi. Uyku arasında bile devamlı Allah'ı anmak nasip olurdu.
Kemal İnci bey, Resül dayının büyük oğlu. Çok çetin hayat mücadelelerinden sonra belli bir yere gelebildi. Dedeleri ve rahmetli babası gibi hayır ve hasenatı seven biridir. Köyümüze bir çok hizmeti ve yardımı olmuştur. Daha nice hayır ve hasenata vesile olmasını diliyoruz.
Güllünün Kemal dayı ve Rahmetli eşi Güssü Nene (Gülsüm Nene)
Rahmetli Resül Dayı ve Eşi Kezban Nene
Rahmetli Resül Dayı hayat doluydu. Çok onurlu, gayretli ve saygıdeğer bir hayat mücadelesi verdi. Köy camimize 1960 lı yılların ortalarında hoperlör takıldı.Resül dayı bazen ezan okurdu. Zaten adını aldığ dedesi de hocaymış. İmamlık yaparmış. Resül dayının gözlerini alan Allah gözlerinin yerine o'na öyle nimetler vermişti ki şaşırırdık. Herkesi sesinden tanırdı. Bir duyduğu sesi bir daha unutmaz kim olduğunu bu sesten tanırdı. Aynı büyüklükteki paraları bilirdi. Her parayı el yordamı ile tanır ve kaç lira olduğunu söylerdi. Yolları bir defa gidince bilir ve kendisi giderdi. Gayet anlayışlı ve dindar bir kişiliğe sahipti. İmtihan dünyasını bir çok kimseye nasip olmayacak şekilde onurla tamamladı. Bir çok hayır ve hasenat işine de vesile oldu.Allah gani gani rahmet eylesin.
İncilerin Anneleri Rahmetli Kezban Nene
Hacıkadın Acar Ebe..
Yıllarca Taşmerdiven de manavlık yapan Ömer Dayı (Albayrak)
Köyümüzün soba, çörektavası, boru vb teneke işkeri ustası Rahmetli Omar Irzası ve Ali Rıza İnci Bey
Irza dede seyyarlık yapardı.Süpürge, şapka vb şeyler satardı. İpeşlerin evin altında evi vardı.Evi halen durur. Eşine Dadaylı Ebe derlerdi. Uzun boylu iri yapılı yiğit bir kadındı. 1960 lı yılların başlarında vefat etti. Dadaylı Ebe baş ağrısını tedavi için "baştan bardak ile kan" alırdı. Hacamat yapardı. Belki de tansiyon vb ağrılara böyle şifa aranırdı. Köyün kadınları Dadaylı Ebeyi ara sıra ziyaret ederlerdi.
Havalar soğuyuca gurbette yaşamak zor olurdu. Ankara'da kazanmak zor olurdu. Herkes köye gelirdi. Irza Dede de kışı köyde geçirirdi. Kışın köyde çörek tavası ve soba yapardı. 20 lt lik gazyağı tenekelerinin boşlarını Irza Dede alır, keser, biçer soba ve borularını yapardı. Metal birleştirmelerinde perçin kullanırdı.
Bilhassa güneşli günlerde Mehmet Ziya dayının evin altından çekiç sesi gelirdi. Irza Dede güneşe karşı oturur, örsü, çekici, makası vb aletlerini yayar ve soba yapardı. Bazen de çörek tavası yapardı. Etrafına toplanan, kendisini seyreden kişilerle şakalaşırdı.Emeğine kerşılık ufak bir ücret alırdı. Allah gani gani rahmet eylesin.
Davudi sesiyle çok güzel ezan okuyan, duyduğu bir sesi bir daha hiç unutmayan zeki ve çalışkan insan Rahmetli Resül dayı ve oğlu Ali Rıza Bey
İnceöz Köyü ilkokulu 1968 yılları Arkadan soldan Ahmet Koç, Ayşe Özçelik, Sultan Durkan,Akkız Durkan, Fatma Çalık(Ünal Hatıp Hüseyini nin eşi),Fatma Gökdemir,Öğretmen Şükrü Öncü, Öndekiler soldan sağa Ahmet Tekin, Hüseyin Gökdemir,Kemal Keskin,Hüseyin Çoşkun,H.İbrahim Koçak ve Durmuş Demirtaş.Onların arkasında Hanım Gülmez ve ....İsmini hatırlayamadım inceözlü bir kız..şimdinin hanımı.
|
