İNCEÖZLÜLER GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİZİ LÜTFEN BURADAN BİLDİRİNİZ..BİRLİKTEN GÜÇ DOĞAR...

İsmin:
E-mail adresin:
Siten:
MSN adın:
Mesajınız:

<- Geri

1 ...  5  6  7  8  9  10  11 ... 25

Devam ->

İsim:	Sebiha Koç Çakır
Site:	-
Zaman:	28.04.2013, 12:44 (UTC)
Mesaj:	sayın hocam işlerimin yoğunluğundan pek intrenete giremiyorum.Siteminizde haklısınız.Hepimizin sizin gibi duyarlı olması lazım ama...Köyümü bende çok özlüyorum Ankara`da olmama rağmen gidemiyorum... İnşallah yayla festivali başta sizin ve köylülerimizin desteğiyle yine olur.Güzel yazılarınız ve duyarlılığınıza teşekkür ediyorum. Saygılar.

---

İsim:	Seyfullah Emin
Site:	-
Zaman:	28.04.2013, 12:19 (UTC)
Mesaj:	Halil Efendi oğlum seninde çok güzel yazdığın gibi Çanakkale destanında ihtiyaç çok araba lastiği de yok ama para da yok.Bu işle görevlendirilip İstanbula gönderilen Mehmet Muzaffer adındaki zabitimiz aradığı lastikleri sadece yahudi bir tüccarda bulur Ama para da olmadığından aklına bir fikir gelir O zaman piyasada bulunmayan sahte 100lük kaime(100 altın değerinde)yapmak. Gece geç vakitlere kadar uğraşarak sahte parayı yapar.Paranın üstüne bir de şu yazıyı yazar Bedeli Çanakkalede şehitlerin kanları ile ödenecektir.İşte bu parayı yahudiye verip malzemeleri alır. Halen bu para sergilenir emniyet müzesinde. Evladım sitem etmekte haklısın.İnşallah sende yaptığın bu hayırlı işin bedeli ahirette ödenir.Belkide bu dünyada da alıyorsun da haberin yok.Allah(c.c)bizleri farkında ollmadan ne bela ve kazalardan koruyor farkında değiliz değilmi.Diyeceğim odur ki evladım iyilik yap denize at balık bilmezse Halik bilir.Bu yaşta konuşmak da insanı yoruyor.Allah(c.c)yar ve yardımcın olsun.

---

İsim:	Sitem ve Teşekkür
Site:	-
Zaman:	24.04.2013, 16:34 (UTC)
Mesaj:	Seyfullah Emin büyüğümüze teşekkürler. Köylülerimiz bizim site uğraşlarımızı, onlara hizmet şevkimizi bir teşekkür ile güçlendirmek istemiyorlar.İsteseler gayret olsun diye bir teşekkür yazarlar. Bu da ahir zaman hastalığı. Akrabalık be komşuluk bağlarının kopması,kibarlık ve nezafetin kaybolması. Hiç tanımadığımız kişiler teşekkür ederken köylülerimiz teşekkür ve takdire değer görmüyorlar. Bu durum belki bizim hatamız beklki de onların takdir zaafiyeti. Gurbetlik ve özlem bizi bu hizmete zorluyor. Takdir ve sevap Alemlerin rabbından olur ise (umarım) başkası hiç önemli değil. Tanımadğım halde teşekkür edenlere saygı ve dualar olsun

---

İsim:	TAZİYE İLANI
Site:	-
Zaman:	24.04.2013, 15:57 (UTC)
Mesaj:	TAZİYE Köyümüzde Karahalil gilin evin yanında tek katlı bir ev vardır. Bu ev Kelabıca lakaplı Mehmet Yılmaz’ın evidir. Bu Mehmet dede çok doğru sözlü, doğruyu söylemekten çekinmeyen bir kişi idi. Köyümüze tapu geldiğinde 1960 lı senelerin başında bu kişi bilirkişi olarak yazılmak istememiştir. Ben belki hatır gönül kırarım diye. Kelabıca Rahmetlinin Necati ve Hüseyin diye iki oğlu ve halen Kemal Çakır (Goca Kemal) in eşi olan Dudu diye bir kızı vardı. Küçük oğlu Hüseyin abinin de bugün rahmetli olduğunu öğrendik. Allah rahmet etsin. Sevdiklerine cennette kavuşmak nasip olsun.Herkesin ömrü son bulacak. O lezzetleri kesen, sevdiklerden ayıran , çocukları yetim koyan ölümü herkes tadacak.Hayatta olan herkes ölecek zamanı gelince. Eski insanlarda fakirlik vardı fakat insanlık ta vardı. Akraba kıymeti, insan kıymeti bilirlerdi. Paylaşmayı bilirlerdi. Namazı, zekatı, öşürü bilirlerdi. Şimdilerde belki maddiyat var fakat insanlık ve Müslümanlık yok. Namaz yok, zekat yok, sıla-i rahim yok, hakkı tavsiye yok, sabrı tavsiye yok. Eskiler akraba ile yemeyi şeref ve mutluluk kabul edermiş. Şimdi bir akraba soframıza oturur diye canımız çıkıyor. Eskiden akraba derdi akrabayı üzermiş. Şimdi akraba akrabanın kötülüğüne uğraşır olmuş. Asaletimiz kaybolmuş. Müslümanlar izzetini kaybedince peşinden “zillet” gelirmiş. Allahım eski güzelliklerimizi sevdirsin. Ölürken değil de şimdiden fırsat varken dünyanın fani olduğunu, imtihan yeri olduğunu anlamak nasip etsin. Allahımızın emrettiği şekilde şerefle yaşayıp imanla ölmek nasip etsin.Allah kalplerimize iman ve İslam derdi versin. İslam derdi demek, islamı yaşama gayreti, imansız ölme korkusudur. Bu vesile ile köylülerimize selamlar olsun.

---

İsim:	Seyfullah Emin
Site:	-
Zaman:	24.04.2013, 15:53 (UTC)
Mesaj:	Halil efendi Oğlum uzmanın yaptığı yanlışı anlatırken bende ismimi yazmayı unutmuşum bir yanlışda benden olmuş.Ne yapalım yaşlılık hakkını helal et bilerek yapılmış birşey değil belkide üzüntüden olsa gerek.ALLAH(C.C) YARDIMCIN OLSUN.

---

İsim:	-
Site:	-
Zaman:	22.04.2013, 20:47 (UTC)
Mesaj:	H.İbrahim BeyefendiOğlum geçenlerde tv de bir proğram seyrediyorum Çocuğumuzu nasıl yetiştirmeliyiz diye.Uzman olan kişiye soru soruyorlar oda cevaplıyor.Çocuğumun dikkati dağılıyor isteksiz oluyor ne yapmalıyım diye bir soru geldi.Uzman olan kişi cevapladı.Hani savaşın birinde adamın biri 300kg ya yakın top mermisini kaldırıp gemiyi batırmış,sonra senin heykelini yapacağız bir daha kaldır resmini çekelim demişler de kaldıramamış ya işte buna enerji boşalması derler.Büyük bir güç harcadığı için daha sonra enerjisi azalır aynı bunun gibi.Bu sözleri duydum çok üzüldüm savaşın biri dediği bizim 7düvele karşı yaptığımız destan Çanakkale Savaşı adamın biri dediği seyit onbaşımız.Tarihini geçmişini küçümseyen böyle kişiler çocuklarımızı yetiştiriyor.Şu atasözü aklıma geldi pirinçdeki siyah taştan korkma beyaz taştan kork.Halil efendi oğlum güzel Çanakkale yzın için teşekkür ederim ellerine sağlık bu adamın sözleri beni üzdü ve senin gibi vatanını milletini seven öğretmenlerin kıymetini bir daha anladım.Allah yar ve yardımcın olsun.

---

İsim:	Site Hizmeti
Site:	-
Zaman:	07.04.2013, 07:19 (UTC)
Mesaj:	Kadir büyüğümüze sitemize gösterdiği teveccüh için teşekkür ederiz.Milletin umumisi iyiyi kötüyü, Allah emrini göremez hale gelmiş.Kadir Büyüğümüzü bu görüş ve ferasetinden dolayı tebrik ederiz.Hıristiyan ve yahudiler bizi uyutmuş. Uykuda olduğumuzu fark edemeyecek şekilde uyutmuşlar.Mevla ölmeden önce uyanıp hakkı ve hakikati görmek ve hakka tabi olmak şerefine ermek nasip etsin.

---

İsim:	Kadir Şahit
Site:	-
Zaman:	02.04.2013, 17:41 (UTC)
Mesaj:	Halil evladım ak günler göresin yazıları benim toruna okutuyorum.Çok güzel yazıların var.Öğretmen olduğunu müdürlük yaptığınıda duydum.Yazılarındaki güzellik burdan geliyor.Vatana millete hayırlı evlatlar yetiştiriyorsun.bir de böyle hayırlı iş yapıyorsun.Ellerin dert görmesin.Ailenle beraber mutlu günler geçiresin.Berhudar ol evladım.

---

İsim:	H.İbrahim Koçak
Site:	-
Zaman:	21.03.2013, 19:25 (UTC)
Mesaj:	SEFERBERLİKTE ÇANAKKALE’YE GİTTİLER, GERİYE KÜÇÜK ÇOCUKLAR KALDI Mustafa Sapmaz, başını öne eğerek gözyaşları içinde Çocuklar köyünün hikayesini anlattı: “Seferberlik zamanında bu köye Adana Valisi 2 memur göndermiş. Memurlar köye geldiklerinde asker alınacak ve verdi verebilecek insan aramışlar. Köyden yaşlı bir kadın çocuklar ile memurun yanına gelmiş. Memur sormuş: “-Bu köyün erkekleri nerede?” diye. Bu soru karşısında kadın “Erkekler ve biraz büyükçe çocuklar hepsi Harbe gitti, geriye bunlar kaldı” diye cevap vermiş. Memur elindeki deftere köyün ismini “Çocuklar köyü” olarak yazmış. O günden beri köyümüzün ismi Çocuklar köyü olarak bilinir. Köyden seferberliğe (1. Dünya Harbine) gidenlerin büyük çoğunluğu Çanakkale’de şehit olmuş. O yüzden köyümüzün adı Çocuklar Köyü’dür. Çanakkale’de şehit olanlardan Durmuş’un adını hatırlıyorum. Gazze Cephesinde babamın emmisinin oğlu da gitmiş, yanında bomba patlamış sağ gözünü kaybetmişti. Köye o gelmiş. “Şehit olamadım” diye ağlardı. Köyümüzün isminin Çocuklar köyü olması Çanakkale Harbinin hatırasıdır”. NÜFUS CÜZDANLARINDA ÇOCUKLAR KÖYÜ YAZIYOR Çocuklar köyünde köylüler ile görüşmelerimde nüfus cüzdanlarını gösterdiler. Karaisalı’nın Çocuklar Köyü yazısını gördüm. Köyde yaşayan hemen herkes Harp zamanı köye gelen memurların köy ismini Çanakkale harbi hatırlansın diye Çocuklar köyü olarak yazdıkları hakkında duydukları bilgileri anlattılar. Milli Savunma Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu Şehitler kitabında Adana’nın Seferberlik zamanındaki şehit sayısı 1700 civarında. Sadece Karaisalı ilçesinden şehit olanların sayısı da 243 olarak açıklanmış. Bu şehit sayısı sadece isimleri defterde yazılı olarak tespit edilenler. Bu sayının dışında çok sayıda şehit var ve onların da isimlerini ancak aileleri biliyor. Karaisalı’nın Çocuklar Köyünden ise her aileden eli silah tutan bütün erkekler ve büyükçe çocukların tamamına yakını şehit olarak hatırlanıyor ve yakınları ve torunları tarafından açıklanıyor. Cezmi YURTSEVER/ Tarihçi

---

İsim:	H.İbrahim Koçak
Site:	-
Zaman:	21.03.2013, 18:52 (UTC)
Mesaj:	Sayın Tekin Cömert Büyüğüm, Köyümüz sitesine gösterdiğiniz alakaya memnun olduk. Osmanlı erkek ve kadınlarının o vatan sevgisini, kibarlığı, efendiliği nasıl kazandığını tam çözebilmiş değilim.O koca Seyyidi yetiştiren ana nasıl yetiştirdi? O'na o asaleti, vatan sevgisini, utanma duygusunu nasıl aşıladı?Arkadaşlarından fazla ekmek almaya hicap ediyor. Düşmanına bilemerhamet gösterebilecek asaleti o Mehmetlere nasıl aşılamışlar? Halen de hayatı manevi ile hay olan, ara sıra müslümanlara görünen o şehitlere o mertebeyi veren terbiye nasıl verilmiş? Tekin Bey, araştırmalarıma göre Osmalıda boşanma senede sıfır. Yüz seneye bir boşanma düşüyor. Bu derece sağlam aile yapısından senede 100binlere varan bir boşanma felaketine düşürülmüşüz.Aile yapımız böyle nasıl tahrip edilmiş?? Yüzümüzü İslamdan batıya çevirdik böyle olduk kanaatimce.Milletçe bu felaketi göremememiz için gerekli tedbirler de alınmış.Senelerce batının sefih yaşantısı medeniyet diye yaldızlanıp yutturulmuş. İşte neticesi.Felaket ötesi. Asıl felaket bizim felaketi göremez hale getirilmemiz. Felaket ve bozukluğu sevdirilmemiz. Sitemize yazgığınız için teşekkürler.

---